Bangladeş’in başkenti Dakka’da 9 Şubat 2014’te gözaltına alınan Johnny isimli bir kişinin nezarette polis tarafından uygulanan işkence sonucu öldürülmesi üzerine görülen davada sonuca varıldı. Mahkeme, olaya karışan 5 polisin 3’üne müebbet hapis cezası, 2’sine de 7’şer yıl hapis cezası verdi. Ayrıca mahkeme, mahkumların, 14 gün içerisinde Johnny’nin ailesine 2 bin dolar karşılığında yerli para ödenmesine de karar verdi.
Johnny’nin ailesinin avukatı Abdullah Abu, kanun neticesinde bu davada verilebilecek en yüksek cezanın müebbet hapis cezası olduğu belirterek, verilen karardan çok memnun olduğu dile getirdi. Polislerin avukatı olan Faruk Ahmed ise, verilen kararın anayasaya aykırı olduğu belirterek, Bangladeş Yüksek Mahkemesine başvuracağını belirtti.
Johnny’nin kardeşi Imtiaz Hossain Rocky, annesi Kurshid Begüm ve vatandaşlar karar açıklanmadan önce Dakka Adliye Sarayı önünde toplanarak verilecek kararı bekledi. Karar açıklandıktan sonra Johnny’nin kardeşi Rocky, karardan memnun olduklarını dile getirerek, kararın yüksek mahkemede de onanmasını talep ettiklerini belirtti.
Keyfi tutuklama, işkence şantajıyla rüşvet isteme
9 Şubat 2014 tarihinde Dakka’da yaşayan Johnny isimli bir vatandaş, katıldığı mahalle düğününe baskın düzenleyen polis tarafından herhangi bir suç belirtilmeden birkaç kişiyle birlikte gözaltına alınmıştı. İddialara göre gözaltına alınan şahısların aileleri, çocukların serbest bırakılması için başvurduğu polisler kendilerinden büyük miktarda rüşvet talep etti. Bazı aileler rüşvet vererek çocukların serbest bırakılmasını sağlarken Johnny’nin ailesi maddi yetersizlik yüzünden rüşvet veremedi. Nezarette kalan Johnny’i polis gece boyunca uyguladığı çeşitli işkenceler sonucu öldürdü.
2013 yılında Gözaltında İşkenceyi ve Ölümü Önleme Yasası’nın yürürlüğe girmesinden bu yana Bangladeş’te ilk kez, polis nezaretinde meydana gelen bir ölüm olayında açılan davada karar verildi. Bu doğrultuda ülke genelinde zaman zaman gözaltına alınarak rüşvet veya başka kazançlar elde etmek amacıyla polis tarafından uygulanan işkenceye karşı ilk karar oldu. Verilen karar yıllardır polis nezaretinde yapılan işkenceden sonra yakınlarını kaybeden ailelere de umut ışığı oldu.