Halis Hoca hakkında verilen skandal kararın ayrıntıları

29 Mayıs 2017’de Ramazan ayının 3. günü Halis Hoca’nın gözaltına alınması ile başlayan ve 3 yıl 4 ay 20 gündür tutuklu olarak devam eden yargılama sürecinde, Sakarya 2. ACM kararını verdi.

Yıllardır birbiri ile savaş halindeki iki örgütten aynı anda yargılanması, hukukçular ve insan hakları savunucuları tarafından sürekli gündeme getirilen Halis Hoca’nın, duruşma tutanağında bu sefer hangi örgütten ceza aldığı dahi yazmıyordu.

Örgütü geçtik; peki ya eylem nerede? Bir eylem, bir saldırı, bir sabotaj dahi yok muydu? İddianamesi müebbet hapis cezası talebi ile açılan bir dosyada 12 yıl 6 ay ceza veriliyor fakat bir tane somut suç fiilinden bahsedilmiyor. Bir de hiç utanmadan, sıkılmadan “…yasal ve takdiri indirim sebebi bulunmadığına…” deniliyor.

Gözleriniz sizi yanıltmıyor… Evet! Halis Hoca’ya ceza veren mahkeme, Türk Ceza Kanunu’ndaki ilgili maddeleri saydıktan sonra “…mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına…” diyerek kendi akıllarınca işi kılıfına uydurduklarını zannediyor.

Daha sonra bu ceza, yarı oranında arttırılarak 15 yıla çıkarılıyor. Sonrasında da 1/6 oranında aşağı çekiliyor… Evet, artık heyetin istediği süreye ulaşılıyor ki 12 yıl 6 ayda karar kılınıyor en nihayetinde.

Verdikleri 12,5 yıl cezayı bir tane suç fiiline dahi dayandıramayan mahkeme heyetinin fütursuzca sıraladığı soyut ifadeler aşağıdaki şekildedir:

 “… suç işleyiş biçimi, suçu işlemesinde kullandığı araç, işlendiği yer, zaman, konunun önem ve değeri, meydana gelen tehlikenin ağırlığı, güttüğü amaç ve saikı göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirme neticesinde…”

Bir insanın ömrünü sevdiklerinden ayrı, tek kişilik hücrede çürütmenin verdiği o dayanılmaz duyarsızlığın geldiği noktayı görebiliyor musunuz?

Tamamen mahkeme heyetinin hayal ürünü olan ve hiçbir zaman sübut bulmamış bir suç ve bu suçun işleniş biçimi, araçları… Bir defa kantarın topuzu kaçmıştır, tutabilmek ne mümkün?

Bu hayâsızlığın hesabını soracak ne bir adalet sistemi ne de adil bir yönetici var. Bu rahatlıkla, gözümüzün içine baka baka tüm hukuk ilkeleri, adalet duyguları çiğnenerek zulmediliyor Halis Hoca’ya.

Örgüt ile bir bağının olmadığını ortaya koyan iki ayrı istihbarat raporuna ve yöneticisi olduğu iddia edilen örgüt tarafından hakkında, Valiliğin kendisine koruma sağlamayı teklif etmesine sebep olacak kadar ciddi bir tehditle ölüm fetvası verilmesine rağmen Halis Hoca’nın 12,5 yıl hapis cezası alması noktasında çaba gösteren herkesi yüce Allah’a havale ediyoruz.

İstinaf mahkemesinin, Sakarya’nın verdiği mahkûmiyet kararını bozarken ortaya koyduğu gerekçelerden biri de Halis Hoca hakkında açılan aynı içerikli birden fazla dosyanın tek bir dosya halinde birleştirilmesi ve mevcut hukuksuzlukların ortadan kaldırılması idi.

İstinaf süreci sonrası Halis Hoca hakkında açılan 2 dosya diğer dosyalara birleştirilirken geriye kalan 4 dosyanın görüldüğü mahkemeler İstinaf’ın bu talebini yerine getirmemiştir.

Temmuz ayında Bakırköy 11. ACM, 2011 yılından bu yana süren yargılamada karar vererek Halis Hoca hakkında 12.5 yıl hapis cezası kararı almıştı. İstinaf kararı ve hukuk kaidelerini hiçe sayan heyet yangından mal kaçırırcasına hükmü vermişti. Dün, aynı senaryo Sakarya 2. ACM’de de yaşandı.  

Van 3. ACM, İstinaf’ın kararı gereği dosyanın Sakarya ile birleştirilmesine karar vermiş olsa da 3 ay boyunca dosyanın fiziki olarak gönderilmemesi sebebiyle Van dosyası müstakil bir dosya olarak devam etmektedir.

Öte yandan 2008 yılından bu yana Bakırköy 16. ACM’de devam eden  ve Halis Hoca’nın ilk dosyasına bakan mahkeme, Sakarya’nın birleştirme taleplerini reddederek dosyanın müstakil olarak devam etmesini sağlamıştı.

Tabloya baktığımızda Halis Hoca aynı suçlamayla ayrı ayrı 12.5 yıl hapis cezası almış durumda. Bunlarla birlikte Van ve Bakırköy adliyelerinde aynı suçlama ve içerikli iki dosya devam etmekte.

Bu kabul edilemez durumu planlayan ve hayata geçirilmesinde katkısı olan herkese, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın yeryüzünün muktedirlerinden hesap soracağı mahşer gününü hatırlatmak isteriz.

Muhakkak ki O’nun adaleti haktır; O’nun yakalaması kaçınılmazdır, çetindir. Bizler hakları gasp edilenler olarak sabırla o günü bekleyeceğiz. Elbet hak ortaya çıkacak, mazlumlar bir gün gülecek ve zorbalar yaptıklarının hesabını verecektir.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler