FinCEN belgeleri: 2 trilyon dolarlık şüpheli fon

FinCEN belgeleri, ABD merkezli haber sitesi Buzzfeed’e kimliği belirsiz kaynaklar tarafından sızdırılan belgelerin Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’yla (ICIJ) da paylaşılması sonucu Türkiye dahil 88 ülkeden 108 basın kuruluşunun yer aldığı ve ‘araştırmacı gazetecilik dosyası’ olarak adlandırılan bir çalışma.

FinCEN belgeleri, 2 bin 500’ün üzerinde dokümanı kapsıyor. Dosyanın önemli bir bölümünü bankaların 2000-2017 yılları arasında ABD’li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.

Bankalar bu belgelerde müşterilerinin hesaplarındaki para hareketleriyle ilgili kaygılarını yetkililere iletiyorlar.

Basın kuruluşlarına sızan belgeler, dünyanın en büyük finansal kuruluşlarının kara para aklama operasyonlarına aracılık ettiğini ve 2 trilyon dolar değerindeki şüpheli işlemlerde rol aldıklarını ortaya koydu.

FinCEN, ABD’deki Mali Suçları Araştırma Ağı’nın kısaltması.

ABD doları cinsinden yapılan şüpheli finansal işlemlerin FinCEN’e bildirilmesi gerekiyor.

Şüpheli işlem raporları ise kısaca SAR olarak adlandırılıyor.

Bu şüpheli işlemler arasında “terörle bağlantılı kişilerin ya da organizasyonların fonlanması” veya “kara para aklama” olabiliyor.

Sızan belgeler, Rus oligarkların uluslararası bankaları kullanarak kendilerini hedef alan yaptırımların etrafından nasıl dolaştığını da gösteriyor.

FinCen belgeleri, son beş yıl içerisinde ortaya çıkarılan Panama ve Paradise belgeleri gibi gizli para transferleri, kara para aklama operasyonları ve vergiden kaçınma çabaları hakkında detaylar içeriyor.

Barclays ve Putin’e yakın isimler

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en yakın arkadaşlarından biri olan milyarder Arkady Rotenberg’in kara para aklamak ve yaptırımlardan kaçınmak için Londra merkezli Barclays bankasını kullanmış olabileceği ortaya çıktı.

Putin’i çocukluğundan beri tanıyan Arkady Rotenberg, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve Rusya’nın Ukrayna’daki ayrılıkçı militanlara destek vermesi nedeniyle ABD ve Avrupa Birliği (AB) tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

Bu da Batılı bankaların Rotenberg ile ilişkili işlem gerçekleştirmelerinin ciddi sonuçları olabileceği anlamına geliyor.

FinCEN belgeleri ismindeki araştırmacı gazetecilik çalışması kapsamında ortaya çıkan belgelere göre Rotenberg ile ilişkili olduğu düşünülen şirketlerin çok sayıda gizli hesapları var.

Rotenberg’in ismi 2016 yılında yayımlanan yine başka bir araştırmacı gazetecilik projesiyle ortaya çıkan Panama Belgeleri’nde de kara para aklama iddialarına karışmıştı.

Barclays yetkilileri ise yasalara ve mevzuatlara uyduklarını söylüyor.

Sanat eserleriyle kara para aklama

ABD Hazine Bakanlığı, Putin’in çocukluktan judo arkadaşı olan 68 yaşındaki Rotenberg ve 63 yaşındaki kardeşi Boris’i “Rus lider kadrosunun yakın çevresi” olarak adlandırıyor.

Rotenberg’in şirketleri Rusya devletinin sağladığı ihaleler ve anlaşmalar sayesinde yollar, doğal gaz boru hattı ve elektrik santrali gibi inşaatlarda yer aldı.

FinCEN belgelerinde İngiliz Barclays bankasının 2008 yılında Advantage Alliance şirketi adına bir hesap açtığı; bu şirketin 2012-2016 arasında 60 milyon poundluk işlem gerçekleştirdiği görülüyor.

Bu işlemlerin tarihi Rotenberg kardeşlere yaptırım uygulanmasından sonraya rastlıyor.

Bu yılın Temmuz ayında ABD Senatosu tarafından yürütülen bir araştırmada Rotenberg kardeşlerin yaptırımları delmek için çok sayıda pahalı sanat eseri satın aldığı iddia edilmiş; bu sistemde adı geçen şirketlerden biri de Advantage Alliance olmuştu.

ABD’de bu soruşturmayı yönetenler, Advantage Alliance’ın büyük ihtimalle Arkady Rotenberg’e ait olduğunu ve Londra’daki Barclays bankasını milyonlarca dolar değerinde sanat eseri almak için kullandığı sonucuna ulaşmıştı.

Yaptırımlara rağmen Rotenberg’in 7,5 milyon dolara René Magritte’in La Poitrine ismindeki eserini satın aldığı öne sürülmüştü.

Moskova’dan Londra’ya, oradan da New York’a

17 Haziran 2014’te Rotenberg ile ilişkili bir şirketin Moskova’dan, Advantage Alliance’ın Londra’daki hesabına para gönderdiği, ertesi gün de Barclays’in parayı New York’taki bir satıcıya gönderdiği görülüyor.

Nisan 2016’da ise Barclays Rotenberg kardeşlerle ilişkili olduğu düşünülen birkaç hesapla ilgili bir iç soruşturma açtı.

Altı ay sonra da Advantage Alliance’ın hesabı şüpheli işlemler yüzünden kapatıldı.

Ancak kimi hesapların 2017’ye kadar açık kaldığı sızdırılan raporlarda görülüyor.

Bu şirketlerden biri de Ayrton Development Limited.

Sızdırılan belgelere göre Barclays, bu şirketin işlemlerinden ve sahibinin Arkady Rotenberg olabileceğinden şüphe duyuyordu.

Medyanın sorularına yanıt veren banka, yasalardan ve mevzuatlardan kaynaklanan sorumluluklarına uyduklarını, bu belgelerin yasa dışı işlemlerin kanıtı olmadığını, bir müşteriyle ilişkilerini ancak sağlam kanıtlara dayanan dikkatli ve objektif bir soruşturmanın sonucunda sona erdirdiklerini belirtti.

HSBC iddiası

FinCEN belgeleri, dünyanın en büyük bankalarından HSBC’nin, sahtecilikleri ortaya çıktıktan sonra bile, dolandırıcıların milyonlarca doları, dünyanın çeşitli bölgelerine transfer etmesine izin verdiğini gösteriyor.

HSBC, 2013 ve 2014 yıllarında paraları ABD’deki şubesinden, Hong Kong’taki hesaplara aktardı.

Belgelerin ifşa edilmesinin ardından HSBC’nin hisse senetleri değer kaybetti.

Bankanın 80 milyon dolarlık sahtekarlıktaki rolü, FinCEN belgelerinde ayrıntılandırılıyor.

2 bin 500’ün üzerinde dokümanı kapsayan FinCEN belgelerinin önemli bölümünü bankaların 2000-2017 yılları arasında ABD’li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.

Türkiye’den 71 milyon dolar

FinCEN’e sunulan raporlarda, ABD bankaları aracılığıyla döviz işlemleri yapan Türk bankalarının ismi de geçiyor. ICIJ’ın analiz ettiği FinCEN kayıtlarında, Türkiye’deki banka hesaplarının gönderen ya da alıcı olarak geçtiği 538 işlem ‘şüpheli’ olarak nitelendirildi.

Türkiye’deki banka hesaplarından gelen ‘şüpheli fon’ların miktarı toplamda 70 milyon doları aşıyor.

Türkiye’den yurt dışına yapılan ‘şüpheli havale’ miktarı ise 71 milyon dolar.

Neler ifşa oldu

  • HSBC, dolandırıcıların yüz milyonlarca dolarlık çalıntı parayı finansal sisteme sokmasına göz yumdu. Banka ABD’li yetkililerden oluşturulan sistemin dolandırıcılık olduğunu öğrenmesine karşın adım atmadı.
  • JP Morgan, bir şirketin Londra’da kime ait olduğu belli olmayan bir hesap üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına izin verdi. Banka daha sonra hesabın FBI’ın en çok aranan 10 kişi listesinde yer alan bir mafya babasına ait olabileceğini fark etti.
  • Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e en yakın isimlerden birisi Barclays’i kullanarak yaptırımların etrafından dolaştı ve Batılı finansal kuruluşların hizmetlerinden faydalanmaya devam etti. Söz konusu kaynaklarla pahalı sanat eserleri satın alındı.
  • Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası, yerel bir şirketin İran’ın yaptırımları delinmesine yardımcı olacak faaliyetlerde bulunduğu uyarıları karşısında tedbir almadı.
  • Deutsche Bank, organize suç örgütlerinin, uyuşturucu tacirlerinin ve Batılı ülkeler tarafından ‘terörist’ olarak sınıflandırılan şahısların kara paralarının transferlerine aracılık etti.
  • Standard Chartered, Arap Bankası’nın Ürdün’deki şubelerinin ‘terörün finansmanından’ suçlu bulunmasından sonra dahi yıllarca Arap Bankası’nın fonlarının transferine aracılık etmeyi sürdürdü.

Hisselerde sert düşüş

FinCen belgelerinin basına yansımasının ardından ilgili banka hisselerinde sert düşüş görüldü.

HSBC’nin Hong Kong borsasında işlem gören hisseleri %4.4 değer kaybederek 1995 yılından beri gördüğü en düşük seviyeye geriledi. StanChart hisseleri ise %3.8 değer kaybederek 25 Mayıs’tan bu yana en düşük seviyeyi gördü.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler