Covid-19 olan tutuklu eşinin durumunu e-Devlet’ten öğrendi

Konya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan M.C.’nin, son telefon görüşünde eşiyle yaptığı görüşmesinde cezaevinde alınan pandemi önlemlerinin sadece ateş ölçmeden ibaret olduğu ve kantin alışverişlerinin çok kısıtlı olduğu konuşuldu. 43 yaşındaki adam şimdi hastanede, COVID-19 tedavisi görüyor.

M.C., 15 Temmuz öncesi Konya’daki dershanelerden birinde İngilizce öğretmenliği yapıyordu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Suçsuz olduğunu düşünüyordu. Dershanelerinde çalışmak dışında Gülen Cemaati ile hiçbir bağı yoktu. Üç yıl boyunca kaçtı. Geçen 2 Mart’ta ailesiyle birlikte bir kafede çay içerken rutin GBT sorgulamasına denk geldi. Kontrol sonrasında gözaltına alındı ve Nöbetçi Sulh hakimliğince tutuklandı.

En son 13 Mart’taki açık görüşte ailesi ile görüşebildi. Sonrasında bir kez de telefonda konuştular.

Cezaevi, yakınlara ve avukata bilgi vermedi

A.C., geçen hafta telefon görüşmesi için saatlerce eşinin aramasını bekledi. Ancak kimse aramadı. Eşini sormak için cezaevinin telefonunu çevirdi, üç çocuklu kadın. “Santralde bakım çalışması yapıldığı için görüşmeler ertelendi. Yarın konuşursunuz eşinizle” yanıtı aldı, görevliden. Yarın oldu, arayan soran yoktu. Korkmaya, eşi için endişelenmeye başladı. Bir kez daha telefona sarıldı. Benzer bir yanıt aldı: “Telefon görüşmeleri COVID-19 nedeniyle sınırlandırılıyor. Onun için telefon hattı çalışması yapılıyor. Eşiniz arayacak sizi.” Bir gece sonra eşinin avukatı aradı A.C.’yi. Cezaevinde COVID-19 vakaları olduğuna dair duyum aldığını, öğrenmek için cezaevine gittiğini ancak kimsenin bilgi vermediğini aktardı.

“COVID-19 hastası olduğunu mobil uygulamadan öğrendi”

Eşinin akıbetini merak eden M.C.’nin aklına Sağlık Bakanlığı’nın “e-Nabız” uygulaması geldi. Eşine ait bilgileri girdi ve eşinin COVID-19 olduğunu, hastaneye kaldırıldığını öğrendi. Ne eşine, ne de avukatına cezaevi yönetimi tarafından günlerce bilgi verildi. A.C., hastaneye götürülürken eşi yanına temiz çamaşır alabilmiş miydi, cebinde harçlık var mıydı bilmiyor. Zira hastane de bilgi vermiyor.

28 kişilik koğuşta, dış dünyayla ilişkisi olmayan ve yalnızca infaz koruma memurlarıyla temas eden M.C., nasıl oldu da hastalığa yakalandı?

Malatya’daki açık cezaevinde infaz koruma memuru olarak görev yapan A.B., DW Türkçe’ye verdiği demeçte şunları söyledi: “Mecburen tutuklu ya da hükümlülerin hepsiyle temas ediyoruz. Ateş ölçmek dışında herhangi bir önlem alınmıyor. Bir 15 gün çalışıyor, sonra tahsis edilen bir yerde izin yapıyoruz. İşe geri döndüğümüzde bize test yapılıyor. Ancak virüsü taşısak bile o an testte çıkmamış olabilir. Benim çalıştığım cezaevinde henüz pozitif bir vaka yok. Ama olmayacağının da garantisi yok.”

“Mahpuslara maske dağıtılmıyor”

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği gelen ihbarlarla, mahpusların bilgilerini gizli tutarak bir rapor hazırladı. Rapora göre 15-28 Nisan tarihi arasında 68 cezaevinden başvuru alındı. Bu cezaevlerinden 31’i kapalı, 37’si ise açık cezaevleriydi. Başlıca şikayetler şöyle sıralandı:

– Düzenli temizlik yapılmıyor. Yalnızca hapishanenin dışı ilaçlanıyor, mahpusların kullandığı ortak alanlarda ilaçlama yapılmıyor.

– Cezaevlerinde dezenfektanlar 10-45 lira arasında değişen ücretlerle satılıyor.

– Yemekhaneler yeterince temizlenmiyor, hijyenik değil.

– Mahpuslara maske dağıtılmıyor.

– Ücretsiz temizlik malzemesi sağlanmıyor.

– Limon, sarımsak, soğan ve sirke gibi ürünler sınırlı sayıda getiriliyor.

– Bazı hapishanelerde hastalanan mahpuslar revire çıkarılmıyor, hastane sevki yapılmıyor.

 

Kaynak:  Deutsche Welle Türkçe

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler