2024 yılına kadar Ay’a bir kadın ve bir erkek astronot göndermeyi planlayan Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), geçtiğimiz 9 Aralık tarihinde, Artemis adlı uzay görevine uygun gördüğü 18 astronotun adını açıklamıştı. Söz konusu görevin bir kısmı, evrende bir eşine daha rastlanmayan uydumuzda, sürdürülebilir bir yaşam koloni inşa etmeyi de içeriyor.
Görev kapsamında kolonide yaşayacak mühendislerin ise kraterlerdeki buzdan su üretmek gibi Ay’daki kaynakları nasıl kullanacağını öğrenebilmesi planlanıyor ve bu sebeple Ay’da astronotların yaşayabileceği evlerin inşa edilmesi gerekiyor.
Şimdiyse Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Ay’da inşa edilmesi planlanan kalıcı koloni evlerine ait görselleri paylaştı.
ESA’nın paylaştığı görüntüler, Ay’da yaşayacak ilk astronotların evlerinin nasıl görünebileceğini ortaya koyuyor. Uzay ajansında danışmanlık yapan Aidan Cowley, bu yapıların zor şartlara Ay toprağından yapılma tuğlayla karşı koyabileceğini söyledi.
Ay görevleri kapsamında ilk astronotların, Ay’ın daha önce keşfedilmemiş alanlarını incelemesi ve başka astronotların da Mars’a gidebilecekleri bir üs kurarak ara durak sağlaması hedefleniyor zira NASA, buraya 2030’lara kadar bir kadın ve bir erkek astronot daha göndermeyi istiyor.
Bunun olup olmayacağının artık sorulmaması gerektiğini belirten Cowley, “Bu gerçekleşmeli. Çünkü eğer Ay, Mars veya bunların ötesinde herhangi bir yerin keşfi konusunda ciddiysek, bu çok yakında ustalaşmamız gereken bir teknoloji” şeklinde konuştu.
Aktarılanlara göre Cowley, astronotların yaşayabileceği silindir şeklindeki yapıların 10 yıl içinde inşa edilmeye başlanacağına inansa da bu yapıların radyasyona maruz kalmaya karşı korunması gerekiyor. Bu noktada Cowley, ESA’nın koruyucu tuğlalar elde etmek için pudra şekeri kadar ince olan ve regolit adıyla da bilinen Ay toprağını kullanma planlarına da öncülük ediyor.
Araştırmacılar, bir metre kalınlığındaki regolit duvarlar ve çatının, inşa edilecek yapıları Ay’daki radyasyon ve donma tehlikesine karşı koruyacağını düşünüyor. Planlara göre robotların yüzeyin üst katmanından topladığı toprak, 3D yazıcılar tarafından tuğlaya dönüştürülecek ve güneşte pişmeye bırakılacak.
Tüm bu yapıların inşa edilmesi için uzunca bir zamana ihtiyaç duyuluyor ve dolayısıyla astronotların görevlerinin ilk birkaç yılında basınçlı ve seyyar habitatlarda yaşaması muhtemel görünüyor. Ancak daha kalıcı bir üs, Ay’ın sürekli güneş ışığı alan güney kutbunda bulunan Shackleton kraterinin yakınına kurulabilir. Buraya kurulacak güneş panelleri aracılığıyla güç elde edilebileceği de söyleniyor.
Bununla birlikte Shackleton kraterinde buz da bulunuyor. Bu buzun çıkarılmasıyla hidrojenle oksijen sağlanabilir ve bu sayede solunabilir hava ve yakıt elde edilebilir. “Ay Köyü” adı verilen yeni yerleşim yeri hakkında konuşan ESA Genel Müdürü Jan Wörner, “Niyetim, Ay’da kalıcı bir üs istasyonu kurmak. Bu, dünyadaki farklı devletlere açık bir istasyon anlamına geliyor” dedi.
