Valilik, zanlının ekip otosunda ağzında jiletle saldırıda bulunduğunu belirtirken, bakanlık da ‘işkence’ iddialarını reddetti.
Bazı sosyal medya hesapları ile internet sitelerinde 30 Mayıs’ta polis memuru Atakan Arslan’ın ölümüne neden olan M.E.C hakkında polis merkezinde elbiseleri soyulmuş şekilde paylaşılan görüntülere dair yeni açıklamalar geldi.
Diyarbakır Valiliği’nin açıklamasında, ‘çeşitli görüntülerin paylaşıldığının görülmesi üzerine konu hakkında açıklama yapılması gereğinin duyulduğu’ belirtildi. Olayın faili M.E.C’nin, yakalandıktan sonra ilgili adli birime intikal ettirmek üzere elleri önden kelepçelenerek ekip otosuna bindirildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Şüpheli şahsın araç hareket halinde iken ağzından çıkardığı jilet ile görevli personelimize saldırması ve tehdit etmesi üzerine görevlilerimizce artan oranda maddi kuvvet uygulanmak suretiyle bahse konu jilet muhafaza altına alınmıştır. İlgili adli birime intikal ettirilen M.E.C, ekip otosunda ağzından jilet çıkarmasıyla oluşan makul şüphe nedeniyle, kendisinin ve görevlilerimizin güvenliği sağlamak adına daha detaylı arama yapılacağı esnada direnmesi üzerine orantılı güç kullanılarak kıyafetleri çıkartılmış ve iç çamaşırının bel bölümündeki lastik kısmında bir jilet daha bulunmuştur. Gerçekleştirilen tüm işlemler ve adli inceleme yapmak üzere muhafaza altına alınan kesici aletler, yakalama, arama tutanağında yer almaktadır. Bazı sosyal medyada hesaplarında paylaşılan görüntü üst arama işlemi esnasında çekilmiş olup konu ile ilgili idari tahkikat, tespit edildikten hemen sonra başlatılmıştır.”
İçişleri Bakanlığı: İşkenceye sıfır tolerans
Diyarbakır Valiliği’nin ardından işkence iddialarına ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı da bir açıklama yaptı. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, bu iddiaları şiddetli bir şekilde reddettiklerini ifade etti.
Türkiye’nin insan haklarının korunması ve işkencenin önlenmesine yönelik olarak son 15 yılda devrim niteliğinde idari ve yargısal reformları hayata geçirdiğini ve ‘işkenceye sıfır tolerans’ gösterdiğini anlatan Çataklı, başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları olmak üzere, ulusal ve uluslararası yargı kararlarında Türkiye’de işkence olmadığının açık bir şekilde karar altına alındığını vurguladı.
Çataklı, son olarak da 2017 ve 2019 yılı Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi Raporları’nda iddia edilenin aksine Türkiye’de işkence bulunmadığının raporlandığını aktardı.
Diyarbakır’da polisi öldüren katil zanlısının yakalandıktan sonra ilgili adli birime intikali sırasında, ağzından çıkardığı jiletle görevli personele saldırması üzerine, artan oranda maddi kuvvet uygulanmak suretiyle zanlının muhafaza altına alındığına dikkati çeken Çataklı, şunları kaydetti:
“Gerek şahsın kendine zarar vermesinin engellenmesi, gerekse personelimizin kendi güveniliğinin sağlanması amacıyla ince arama yapılmak istenmiştir. Bu esnada şahsın direnmesi üzerine orantılı güç kullanılarak kıyafetleri çıkartılmış ve iç çamaşırının bel bölümünün lastik kısmında bir jilet daha bulunmuştur. Üst arama işlemi esnasında çekilen bir fotoğrafın sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı anlaşılmaktadır.Söz konusu olaya ilişkin tahkikat derhal başlatılmıştır. Diyarbakır Valiliğince konuya ilişkin basın bilgilendirmesi yapılmıştır.”