Yeni Zelanda parlamentosu, Çin’in Sincan eyaletindeki Uygurlara yönelik muamelesini ağır insan hakları ihlalleri olarak adlandırmak için oybirliğiyle oy kullandı, fakat muhalefetin ortaya koyduğu soykırım teriminden uzak durdu.
Küçük bir muhalefet partisinin öne sürdüğü önergeyi tüm partiler destekledi, ancak Başbakan Jacinda Arden’in iktidardaki İşçi Partisi’nin itirazı üzerine asıl “soykırım” tanımının yerini “ağır insan hakları ihlalleri” ifadesi aldı.
Milletvekilleri Değişikliğe Nasıl Tepki Verdi?
İlk öneriyi ortaya koyan ATC Partisi genel başkan yardımcısı Brooke Van Velden, Yeni Zelanda’nın en büyük ticari ortağını yatıştırmak için soykırım teriminden kaçınmasının “tahammül edilemez” olduğunu belirterek:
“Dünya şimdi hangi standardı koyacağımızı görmek için bize bakıyor – ÇKP [Çin Komünist Partisi] bizi Batı ittifakındaki en zayıf halka olarak öne çıkarabilir mi?” Dedi.
Muhalefet milletvekili, “Aklımızdan söz edersek kayıp tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz, ancak bunu yapmazsak çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalırız.” Şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta, hükümetin bu terimi kullanmama kararını savundu ve Yeni Zelanda’nın Sincan’daki durumla ilgili endişelerini defalarca dile getirdiğini, ancak soykırımın ciddi bir yasal suçlama olduğunu vurguladı.
Mahuta, “Bu endişe eksikliğinden kaynaklanmıyor” dedi. “Soykırım, uluslararası suçların en ağır olanıdır ve resmi bir hukuki tespit ancak uluslararası hukuk temelinde titiz bir değerlendirmeden sonra sağlanmalıdır.” Dedi.