İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ülkenin güneydoğusunda Covid-19’un daha hızlı yayılan yeni bir türünün keşfedildiğini açıklamasının ardından Avrupa Birliği (AB) ülkeleri adeta ‘alarma’ geçti.
Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Avusturya, Hollanda ve İrlanda, virüsün kaynağı durumundaki İngiltere ile uçuşları durduracaklarını bildirirken, Çekya ise bu ülkeden gelenler için daha katı karantina önlemleri uygulanacağını açıkladı.
Ayrıca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika’dan Türkiye’ye uçuşlarda geçici durdurma kararı alındığını belirtti.
Bir açıklama da Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) geldi. Örgüt, koronavirüsün yüzde 70’e varan oranlarda daha bulaşıcı olduğu belirtilen mutasyonuyla ilgili İngiliz yetkililerle “yakın temasta” olduklarını duyurarak, virüsün riskleri üzerine AB’den daha fazla kontrol talep etti.
Örgüt, Avrupa ülkelerini yeni tür koronavirüsün yayılmasını engellemek amacıyla tedbirleri sıkılaştırmaya çağırdı. Örgütün Avrupa Bölgesel Ofisi’nden yapılan açıklamada yeni tür koronavirüsün şu ana kadar İngiltere dışında Danimarka, Hollanda ve Avustralya’da görüldüğüne dikkat çekildi. Örgütün bir sözcüsü açıklamasında, “Bulaşmanın yoğun ve yaygın olduğu Avrupa’da, ülkeler kontrol ve önleme tedbirlerini iki katına çıkarmalı” dedi. Örgütün açıklamasına göre, Danimarka’da dokuz, Hollanda’da bir ve Avustralya’da da bir vaka olmak üzere toplam 11 vaka tespit edildi.
Örgüt ayrıca Twitter hesabından “Virüsün özellikleri ve etkileri hakkında daha fazla bilgi edindikçe üye Devletleri ve halkı haberdar edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Peki AB genelinde yayılması beklenen ulaşım yasakları ve kontrollerle beraber hastalığın yayılma hızına dair endişeleri de artıran Covid-19’un mutasyona uğramış yeni türü hakkında ne biliyoruz?
Koronavirüsün daha bulaşıcı yeni türü ilk ne zaman bildirildi?
Avrupa’da İtalya’dan sonra Covid-19 kaynaklı en çok ölümün görüldüğü ülke konumundaki İngiltere’nin Sağlık Bakanı Matt Hancock ilk olarak 14 Aralık’ta Avam Kamarası’nda yaptığı açıklamada, Londra ve güneydoğu İngiltere’de koronavirüsün mutasyona uğramış bir versiyonu olduğunu duyurdu.
“İlk analiz, bu versiyonun mevcut virüsten daha hızlı yayıldığını gösteriyor” diye uyaran Hancock, 60 farklı yerel yönetim alanında binden fazla vaka tespit edildiğini söyledi.
Yine 14 Aralık’ta Londra ile Essex ve Hertfordshire’ın bazı bölgelerinin sıkı önlemlerin yer aldığı 3. kademeye geçeceğini açıklayan Hancock, bu yerlerde görülen artışta yeni türün ne kadar etkili olduğunu henüz bilmediklerini de ifade etti.
Virüsün sadece gençler değil 60 yaş üstündekiler arasında da yayıldığına dikkati çeken Hancock, “Gidişatı değiştirmek için şimdi harekete geçmeliyiz çünkü boşa harcayacak bir an yok” şeklinde konuştu.
Covid-19’un mutasyona uğramış yeni türünde ne farklar var?
İngiliz hükümetinin bilim danışmanı Sir Patrick Vallance, Covid-19’un yeni türünün son günlerde artan vaka oranları dikkate alındığında baskın bir tür haline geldiği konusunda uyardı.
Vallance ayrıca yeni varyantın “çoğu virüsün yaptığı protein değişiklikleriyle alakalı” 23 farklılık olduğunu söyledi.
Bu tür ilk olarak ülkede eylül ayında ortaya çıktı ve kasım ayında Londra’daki Covid-19 vakalarının yüzde 28’inden sorumluydu. Yetkililer, 9 Aralık haftasında ise Londra’daki vakaların yüzde 62’sinden fazlasının mutasyon geçiren virüsle enfekte olduğunu açıkladı.
Vallance tüm bu bilgilerin ışığında yaptığı son açıklamada, “Öyleyse bunun bize gösterdiği şey, bu yeni varyantın yalnızca hızlı hareket etmekle kalmayıp, iletim kabiliyeti açısından gelişmesi, aynı zamanda da baskın tür haline gelmesidir. Aktarım açısından diğerlerini yeniyor” şeklinde konuştu.
Bu yeni varyant daha ciddi hastalıklara neden olur mu? Ne kadar tehlikeli?
İngiliz yetkililere göre, yeni varyantın daha ciddi hastalıklara veya daha fazla ölüme neden olduğunu düşünmek için yeterli veri yok, ancak çok daha hızlı yayıldığı için vaka sayılarında ve buna bağlı olarak sağlık hizmetlerinde büyük sorunlara neden olabileceği göz önüne alınmalı.
İngiltere’nin baş tıp görevlisi Profesör Chris Whitty yaptığı açıklamada, “Yeni türün daha yüksek bir ölüm oranına neden olduğunu ya da aşılar ile tedavileri etkilediğini gösteren hiçbir mevcut kanıt yok, fakat bunu doğrulamak için çalışmalar ivedilikle devam ediyor” dedi.
Vallance da, bu varyantın daha fazla hastaneye yatışa neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını, şimdilik bunun bir bulaşma sorunu olduğunu söylemişti.
Aşıları etkisiz kılacak mı?
Bu konuda henüz yapılan pek fazla açıklama yok. Yetkili bir ağızdan yapılan tek ciddi açıklama Almanya’dan geldi. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn basına yaptığı açıklamada, İngiltere’de keşfedilen ve çok hızlı bir şekilde yayılmaya başlayan mutasyon geçirmiş yeni Covid-19 türünün aşı üzerinde bir etkisinin olmadığını ifade etti.
Virüs mutasyonunun kendisini çok endişelendirdiğini dile getiren Spahn, “Varsayım doğruysa, bu mutasyona uğramış virüs önemli ölçüde daha bulaşıcı, yüzde 70’e kadar, o zaman tabii ki çok daha hızlı yayılıyor” dedi.
Temelde virüslerin mutasyona uğramasının normal olduğunu vurgulayan Spahn, “Bugünkü bilgilere göre, Robert Koch Enstitüsü’ne (RKI) ve Avrupalı yetkililere danıştıktan sonra bu mutasyonun aşı işlemi üzerinde hiçbir etkisi yoktur” ifadelerini kullandı. Bunun çok iyi bir haber olduğunu dile getiren Spahn, “Bu, mutasyona uğramış türe karşı aşının da işe yaradığı anlamına gelir” dedi.
Peki virüsler nasıl ve neden değişime uğruyor?
Virüsler genetik özelliklerinin bir sonucu olarak sürekli şekilde değişim geçiriyor. Hafif genetik değişimler mutasyon (değişinim) sonrası gerçekleşirken, büyük genetik değişimler rekombinasyon (yeniden birleşme) üzerine yaşanıyor.
Mutasyon virüsün genomu yani genetik materyelinde bir hata oluşması üzerine gerçekleşiyor. Rekombinasyon ise eş zamanlı enfekte olan virüslerin genetik bilgi değişimi sonrasında yeni bir tip virüs olarak ortaya çıkmasına neden oluyor.
Örneğin Covid-19 pandemisine neden olan SARS-Cov-2’nin yarasalarda bulunan bir virüsün aracı bir hayvandaki başka bir virüsle yeniden birleşmesi yani rekombinasyonu sonrasında ortaya çıktığı ve insanı etkileyebilecek genetik materyele sahip olduğu biliniyor.