Cumhurbaşkanı Zelenskiy görevdeki ilk yılına, son on yılda gerçekleşen devrime, Kırım’ın ilhakına ve Doğu’da devam eden silahlı çatışmalar altında yaşayan 42 milyonluk bir ülkeyi yönetmenin zorluklarına dair cevaplarını verdi:
Sasha Vakulina, euronews: Cumhurbaşkanı Zelenskiy, bir yıldan biraz uzun bir süredir görevdesiniz. Bu süreçte sizi iyi ya da kötü yönde etkileyen ne oldu?
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy: “Çeşitli şeyler. Eğer sıradan bir vatandaş, bir insansanız çok farklı problemler var. –Kendimi hâlâ sıradan bir insan gibi hissediyorum, içimdeki başlıca his bu.
Bunu daha önce söylemiştim ve doğru, her zaman sadece sıradan bir insan olacağım. Benim için önemli olan, artık Ukrayna Cumhurbaşkanı olmadığım zaman yalnızca Kiev sokaklarında değil, Ukrayna’nın her yerinde sokaklarda yürüyebileceğim. En iyi sonuç, insanların benimle gurur duyması olacaktır, bu olmasa bile en azından bana bir selam vermelerini isterim. Umarım bana hoş olmayan bir şey söylemek istemezler ya da en kötüsü, umarım insanlar yüzüme tükürmek istemez.
Bu bir yıldan biraz uzun zaman zarfında kayda değer ne oldu… Her şeyden önce, ne yaptıysam utanmayacağım bir şekilde yaptım.Yaptığım her şeyi, çocuklarımı, daha da önemlisi ailemi utandırmayacak şekilde yapıyorum. Benim için bu her şeyden önemli. Bunun dışında basit şeyler var. Günlük sorunlarla ilgili. Stratejik sorunların yanı sıra bir başkanın günlük sorunları çözmesi gerekir. Doğu’daki savaşı biliyorsunuz- Bu durmuyor, haftalık çalışma saati yok, haftada 5 iş günü değil.
Savaş 7/24 sürüyor. Her gün zorluklar ve sorunlar var. Ve sadece bir yanıta değil, sonuç ve adım getiren yanıtlara ihtiyaçları var. Çünkü önemliler, çünkü kaç insanın öleceği, kaç insanın yaralanacağı bu adımlara bağlı.
Ve Ukrayna Cumhurbaşkanı şahsi olarak kaç hayat kurtarabilirsin. Nasıl yaptığın önemli değil, telefon görüşmeleri, cepheye gitmek… Cephede olduğumda ateş etmeyecekler, korkuyorlar biliyorum. Bu yüzden her zaman hükümetten ya da cumhurbaşkanlığı bürosundan birine ya da diğer yetkililere cepheye gitmesini söylüyorum. Neden? Çünkü o kadar fazla ateş açmayacaklar. Ve bu doğru.”
Kırım’ı almalarına izin vermemeliydik. Bu büyük bir sorun. Sadece izin vermemeliydik. Ancak bugün bunun nasıl olduğuyla ilgili kendimizi hırpalayamayız. Eminim ki bir gün herkes bundan sorumlu tutulacak. Çok insan buna dahil oldu. Kırım bizim toprağımız. Geri alacağız.
‘Doğu’daki savaş en yakın zamanda sona erecek’
euronews: Doğu’daki duruma ilişkin müzakereler geçen yıl aralık ayında Paris zirvesinde, Normandiya formatında yeniden başladığında, sonuç almak için bir yıl süre tanıdığınızı söylediniz. Ağustos ayında olduğumuza göre, geriye yalnızca birkaç ay kaldı. Şu an durum ne? Bu bir yıllık süre içinde nasıl bir ilerleme sağlandı?
Zelenskiy: “Bence ilerleme var. İlerliyor ancak beklediğim hızda değil. Ama şu an bir ateşkes söz konusu. Normandiya formatında bir toplantı olacak. Üçüncüsü, bir tutuklu takası oldu. Geri çekilme sahaları ve 20 mayın temizleme sahası üzerinde anlaştık, bu çok önemli. Daha ne kadar zamana ihtiyaç var? Bilmiyorum. Bence ikinci Normandiya format toplantısı savaşın bitme ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geliyor.”
euronews: Ne zaman?
Zelenskiy: “Ne zaman… En yakın zamanda… Bu yıl biteceğine inanmak istiyorum. Buna gerçekten inanmak istiyorum, ve inanıyorum, evet inanıyorum. Eğer bu yalnızca benim elimde olsaydı, yalnızca bana bağlı olsaydı…
Şu an size isimler vermek istemiyorum ama daha önceki ekiple karşılaştırıldığında, kimse bunu benim kadar istemedi, hatta yakın bile değildi. Süreci hızlandırmak ve baskı yapmak için kimse bu kadarını yapmadı. Ve bunu herkes görüyor! Yalnızca burada, Ukrayna’da bizi kastetmiyorum, yabancı ortaklarımız da görüyor. Hepsi bunu görüyor. Savaşı benden daha hızlı kimsenin sona erdiremeyeceğini biliyorum.”
euronews: Normandiya formatı görüşmeleri ve Minsk süreci… Bunun verimli olduğunu düşünüyor musunuz? Başka alternatif seçenekler var mı?
Zelenskiy: “Her zaman bir yol vardır, derler. Her zaman alternatif seçenekler vardır. Ne yapabileceğine ilişkin alternatif planlarımız var. Ancak Normandiya formatının 4 tarafından da gerçek bir destek alacak başka verimli bir plan yok. Diğer yandan, dediğiniz ve söz verdiğim gibi hâlâ biraz daha zaman var. Bu yüzden bu şekilde ilerlemek istiyorum. Eğer işe yaramazsa, o zaman diğer seçenekleri düşüneceğiz.”
‘Rusya Devlet Başkanı ile doğrudan bir diyalogdan korkmuyorum’
euronews: Devlet Başkanı Putin’le doğrudan diyalog kurmanız, Ukrayna’da tartışmalı geri dönüşlere neden oldu. Şu anki durum nedir? Putin ile temas halinde misiniz?
Zelenskiy: “İhtiyaç duyulduğunda, evet. (17 Temmuz 2020, saat 00.01 itibarıyla) Ateşkes yürürlüğe girmeden hemen önce Rusya Devlet Başkanı ile bir görüşme yaptım. Ateşkese itibar etmek için karmaşık konuları görüştük. Şimdiye kadar bu diyalogdan bir sonuç çıktı ve biz bunu görüyoruz. Yeterli değil. Rusya Devlet Başkanı ile doğrudan bir diyalogdan korkmuyorum. Bence yapılması gereken doğru şey bu. Eğer görüşme imkanımız varsa ve bu görüşmelerin sonuçları savaşı sona erdirme yolunda ilerleme kaydetmeye yardımcı olacaksa, diğer insanlar ve diğer bölgeler buna nasıl tepki verirse versin, bu görüşmeler yapılmalı. Eğer diyalog yoksa sonuç da alınmayacak. Ben bunu çok iyi anlıyorum. Eğer diyalog olmazsa, eğer gerektiğinde telefon görüşmeleri olmazsa, barışçıl bir sonuç çıkmayacak. Ben buna ikna oldum.”
‘Kırım’ı almalarına izin vermemeliydik’
euronews: Minsk süreci ve Normandiya formatı görüşmeleri Ukrayna’nın doğusundaki durumla ilgili. Peki ya Kırım ve ilhakına ilişkin süreçler ve müzakereler ne durumda?
Zelenskiy: “Kırım’a gelince, bence durum daha da karışık. Dürüstçe söyleyeceğim, bunun hakkında çok düşündüm, Normandiya formatında kimse Kırım’la, özellikle Rusya’yla ilgili konuşmak istemiyor. Bu konuyu gündeme getirdim. Ancak tüm vaktimizi Donbass’a ayırdık. Rusya bundan bahsetmek istemiyor ve bunu söylemekten korkmuyorum, hepimiz anlıyoruz.
Kırım’ı almalarına izin vermemeliydik. Bu büyük bir sorun. Sadece izin vermemeliydik. Ancak bugün bunun nasıl olduğuyla ilgili kendimizi hırpalayamayız. Eminim ki bir gün herkes bundan sorumlu tutulacak. Çok insan buna dahil oldu. Kırım bizim toprağımız. Geri alacağız. Ancak yabancı ortaklarımızla, Kırım’ın yasa dışı ilhakı nedeniyle Rusya’ya yaptırım ve baskıyla sonuçlanan uluslararası görüşmeler ve anlaşmalar dışında bu konuyu konuşabileceğimiz ciddi ve verimli bir platform yok.
Önceki cumhurbaşkanı ilerleme kaydedildiğini ve Kırım’ı geri almak için çok şey yapıldığını söyledi. Gerçekten de mahkemede davalar ve uluslararası görüşmeler var. Ama size dürüstçe söylüyorum, şu an itibarıyla bu konuyu gündeme getirecek güçlü bir platform yok. Bence böyle bir platform 6 yıldır oluşturulmadı, yok. Yaptırımlar dışında, ortaklarımıza bu yaptırımlar nedeniyle çok minnettarım. Bunları tartışıyoruz ve ortaklarımız bu yaptırımları uzatıyor. Yalnızca Avrupa değil, ABD ve diğer ülkeler de çok yardımcı oluyor. Tüm gördüğüm bu. Başka bir şey yapacak mıyım? Evet, yapacağım.”
euronews: Bu öncelik vermekle mi ilgili? Doğu’daki durum, Kırım’ın durumuna göre öncelikli mi?
Zelenskiy: “İki mesele de öncelikli. Doğu’daki durumla ilgili tek bir şey var – orada insanlar ölüyor. Yani bu insani faktörle, benim için şahsı olarak bu durum ilk sırada yer alıyor. Ama aynı seviyedeler çünkü ikisi de bizim topraklarımız ve geri gelmeleri gerekiyor.”
euronews: Geri gelecekler mi?
Zelenskiy: “Elbette.”
‘ABD başkanlık seçimlerine müdahale bir liderin yapabileceği en büyük hata olur’
euronews: Ukrayna Cumhurbaşkanı ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın dahil olduğu bir durum, son yıllarda Ukrayna’da değil ama çoğunlukla Ukrayna dışında çok fazla dikkat çekti. Şu an bu meseleye ilişkin neler oluyor? Sizin için her şey geçmişte mi kaldı?
Zelenskiy: “Biliyorsunuz, bu olayla ilgili oldukça sakinim, gerçekten rahatım. ABD Başkanı Donald Trump’la bir görüşmem oldu. Kendisine, ekibine ve genel olarak iki partili ABD’ye Ukrayna’ya verdiği destek için çok minnettarım. Ukrayna’yı gerçekten destekliyorlar ve bu sadece artırdıkları askeri yardımlar, NATO ile askeri tatbikatlarımız, deniz tatbikatlarımız ve bizi jeopolitik olarak ve yaptırımlarla nasıl destekledikleriyle ilgili değil. Örneğin, Kuzey Akım-2 boru hattı söz konusu olduğunda bizi gerçekten desteklediler. ABD Ukrayna için çok şey yapıyor. Ve her şeyden önce bir Ukrayna vatandaşı olarak, daha sonra bir başkan olarak onlara gerçekten müteşekkirim. Bu yüzden ABD başkanlık seçimlerine müdahale, herhangi bir bağımsız devletin herhangi bir liderinin yapabileceği en büyük hata olur. Bu onların seçimi.”
euronews: Siz ve Başkan Trump arasındaki duruma ilişkin tabiri caizse perde arkasında herhangi bir şey kaldı mı?
Zelenskiy: “Görüştüğüm bütün devlet liderleriyle, her zaman perde arkasında bir şeyler oluyor. Her zaman ve bu doğru. Her zaman. Bu normal çünkü öylece söylenemeyecek çok fazla şey var. Çünkü bazıları stratejik önem taşıyor. Eğer ‘Bir B planı ya da C planı var mı diyorsanız’, evet var. Size bundan bahsedebilir miyim? Hayır, yapamam. Neden? Çünkü o zaman bu gerçekleşmeyecek. Bu kadar basit. Bu sadece gereksiz bir bilgi.”
‘Rusya, Ukrayna’nın Avrupa yanlısı olmasını istemediğini gösteriyor’
euronews: Ortaklık ve Ukrayna’nın ortaklarıyla ve diğer ülkelerle ilişkilerinden bahsetmişken… Ukrayna ve Avrupa Birliği hakkında konuşalım.
Haziran ayında Avrupa Birliği ve Doğu Ortaklığı liderleriyle bir video konferans sırasında şöyle dediniz: “Ukrayna AB’ye tam üyelik talep ediyor ve mevcut format yeterli değil”. AB’nin bir şekilde mesafeyi koruduğunu mu hissediyorsunuz?
Zelenskiy: “Bence Avrupa Birliği, Ukrayna’nın ortaklığını ve AB içinde yer almasını istiyor. Bütün AB üyeleri bunu istemiyor, doğru, tüm ülkeler değil. Bana Ukrayna’ya yüzde 100 güven duymuyorlar gibi geliyor. İkincisi, bence Avrupa Rusya’ya ilişkin ihtiyatlı davranıyor çünkü Rusya, Ukrayna’nın Avrupa yanlısı olmasını istemediğini gösteriyor. Onların devam eden kendi işleri, kendi ilişkileri, kendi ülkeleri var. Ama bugün Avrupa’nın yaptırımlarla nasıl hareket ettiğini, bizi nasıl desteklediğini görüyoruz. Bu, Rusya’ya karşı yaptırımlar yüzünden para kaybetmek anlamına gelse bile. Bunun için onlara minnettarım.
Bence, Ukraynalılar için önemli olan Avrupa’nın Ukrayna’ya ilişkin yüzde 100 net bir konumda olması. Ve ben çok sayıda Avrupalı lidere bu soruyu sordum – Ukrayna halkına, Ukraynalıların AB üyesi olmak için adım adım ne yapmasını istediğinizi söylemek zorundasınız. Ve Ukraynalılar bu cevabı aldığında, bunun için ne kadar zamana ihtiyaçları olduğunu, her şeyi yapıp yapamayacağımızı ve bunu ne zaman yapacağımızı görecek. İhtiyaç duyulan şey, şu an hepsine ihtiyacımız olduğuna dair net bir anlayış. Hem Ukrayna hem de Avrupa’nın şu an buna ihtiyacı var.
Avrupa’nın bizi isteyip istemediğine, bizim Avrupa’yla olmak isteyip istemediğimize gelince, bence biz Avrupa’nın gerçekten isteyeceği ülke haline gelmek zorundayız. Ve o zaman kimsenin herhangi bir şüphesi kalmayacak ve karar verecek konumda olan Ukrayna olacak.”
‘Belarus’taki protestoların 2014’te Ukrayna’da olanlara benzemesini istemem’
euronews: Belarus’taki protestolar, Ukrayna’da birkaç yıl önce olan devrimle giderek daha fazla karşılaştırılıyor. Benzerlikler görüyor musunuz ve ne ölçüde benziyor?
Zelenskiy: “2014’te yaşadığımıza benzer olaylar yaşamalarını istemem. Belarus halkının ölmesini istemiyorum, onların vurulmasını ya da hükümet yüzünden başka ciddi katliamlar yaşamalarını istemiyorum. Bunu istemem ve bu yüzden Belarus halkının buna benzer bir şey yaşamasını dilemiyorum. Bu birincisi.
İkincisi, bence yetkililer ve toplumun diyalog kurmaya başlaması için henüz çok geç değil ve bu her şeyi öyle ya da böyle sona erdirirdi. Sonuç önemli değil. Bu sonuçla ilgili değil. Sonuca giden yolla ilgili. Bu yol kanla kaplanmamalıdır. Ve üçüncüsünü size dürüstçe söyleyebilirim ancak bunu Ukrayna Cumhurbaşkanı olarak söylemeyeceğim. Belarus seçimlerine kesinlikle müdahale etmek istemiyorum ve bunu yapmayacağım. Ukrayna müdahale etmeyecek. Bu gerçekten onların meselesi. Ama bence… Eğer ben olsaydım ne yapardım diye sorulursa…”
euronews: Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Zelenskiy: “Kendime güvenim olduğunu düşünelim, halkın oyuna güvendiğimi. Kendimden emin bir insanım. Herkesi nasıl mı sakinleştirebilirdim? Kesinlikle ‘Bir ay içinde yeni bir seçim olsacak. Yeni seçimlerde aday olacağım. Kim aday olmak isterse, hodri meydan!’ derdim.
Herkesi, tüm uluslararası gözlemcileri, hepsini davet ederdim. Almanları, Ukraynalıları, Rusları, Kazakları, Azerileri, Amerikalıları, Fransızları, kesinlikle herkesi davet ederdim. Ve Belarus halkına ‘Lütfen kimi istiyorsanız seçin.’ derdim. Ve bu sonuçtan sonra, daha fazla soru sorulmazdı. Buna inanıyorum. Eğer Lukaşenko kazanırsa, o kazanır, eğer bir başkası kazanırsa – o zaman bir başkası kazanır. Ama herkes rahat olurdu, kan dökülmezdi; adil olur ve tarih yazardı.”