Uşak’ta gözaltındaki kız öğrencilere yönelik insanlık dışı muamele iddiası

Gözaltına alınan kadınlara yönelik Emniyet’te kötü muamele iddialarına bir yenisi daha eklendi. Geçtiğimiz hafta FETÖ soruşturmaları kapsamında Uşak’ta 23’ü kız öğrenci olmak üzere toplam 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltında 5 gün kalan öğrenciler ve hanımlar 4 Eylül’de Uşak Adliyesinde mahkemeye çıkarıldılar. 22 öğrenci yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakılırken, 1’i öğrenci olmak üzere 5 kişi ise tutuklandı.

Avukat hakkının kısatlandığı belirtildi

Öğrencilerin 5 gün boyunca avukatlarıyla sadece resmi ifade alımı sırasında görüşmelerine izin verilirken, çeşitli psikolojik baskılara maruz kaldıkları iddia edildi. Bu yüzden bir öğrencinin sorgu esnasında 3 kez bayıldığı, dışarı çıkarılıp hava aldırıldıktan sonra sorgusuna devam edildiği öğrenildi.

İddialar çok vahim, Valilik açıklaması yeterli değil

Hepsi Uşak Üniversitesi öğrencisi olan öğrencilerden birinin internet medyasına aktardığı bilgiler ise iddiaların mutlaka soruşturulması gerektiğini ortaya koyuyordu. Bir kız öğrenci kadın polisler tarafından 2 kez çıplak aramadan geçirildiğini, iç çamaşırını dizine kadar indirdiklerini ve otur-kalk hareketi yaptırdıklarını söyledi. Tutuklananlar arasında bulunan, yeni ameliyatlı, 30 yaşındaki Büşra Elbüken’in yaşadıklarına da yakından tanıklık eden öğrenci şunları söyledi:  

“Gözaltına alınmam benim için büyük bir şok oldu. Bizi ilk Bozyaka’ya (İzmir) götürdüler. Orada sadece bir kişiyi tanıyordum. 13-14 kız vardık. Bozyaka’daki polisler bize iyi davrandı. Sadece şu çok sıkıntı oldu. Başörtülerimizi açtırdılar. Benden öncekiler tülbent ile duruyorlardı. Ben boneyle kalmak zorunda kaldım. Biraz direndim ama kabul etmediler. “Benim karım da gelse buraya” aynı muameleye tabi olacak dedi.

Orada hem kadın hem erkek memurlar vardı. Zaten nezarethaneler 7/24 kamera ile izleniyor, bizi kadınlar nezarethaneye götürse dahi erkekler izliyordu. Yürüme alanında bizi görüyorlardı. Ben gömlek giymiştim, yakalarını kaldırıp kendimi örtmeye çalıştım ama onu yapamayanlar da vardı.

Arama yapılırken soyunduk. Üst tarafımda badi ve üst iç çamaşırı kaldı. Yani üst iç çamaşırımı kaldırıp sırtıma ve ön tarafıma baktılar. Sütyenimizi kaldırarak elle kontrol ettiler. Eldivenle yaptılar bunu. Saçıma baktılar. Toka, yüzük vs. demir, metal varsa aldılar.

Altta pantolonu tamamen çıkarttırıyorlar. İç çamaşırınızı dizlerinize kadar indirip otur kalk yaptırdılar. Dokunma yok ama ben badiyi biraz aşağı doğru indirip mahrem yerimizi kapattım ama bazı arkadaşlara ona bile müsaade etmediler.

İç çamaşırımızı indirmek zorunda kaldık ve ayaktayken otur kalk pozisyonu yaptırdılar. Bunu herkese yapıyorlarmış. Uşak’ta da yaptılar. Ben belden aşağımı badi ile saklayabildim, beni görmediler diyebilirim ama o bile psikolojik olarak çok yoran ve kırıcı bir durumdu.

16.30’a kadar nezarethanelerde kaldık. Yemeklerimizi verdiler. O konularda ne İzmir’de ne Uşak’ta bir sıkıntı yoktu. Aç bırakılma, susuz kalma gibi. Allah var, bu konuda haklarını yiyemem. Resmi evraklar hazırlanınca Uşak KOM Şube’den büyük bir otobüsle geldiler. 12 kişiydik yanlış hatırlamıyorsam, önce Manisa Emniyet’e gittik, oradan 1 kişiyi aldık, Salihli Emniyet’e gittik, oradan da 1 kişiyi aldık. 14 kişi Uşak’a teslim edildik. Yarımız KOM Şube’ye, diğer yarı Asayiş Şube’de kaldık. Arama muayenesi Uşak’ta da yapıldı. Toplamda 27 kişi gözaltına alınmış sanırım.

Aynı şekilde iç çamaşırlarımızı dizlere kadar indirip ve 3 defa otur kalk yaptık. İlk gece ifadelerimiz alınmadı. Zaten gece 23.00 gibi varmıştık oraya. Sabah ifadeler başlandı. Normalde bizim gözaltı sürecimiz savcılığın talimatıyla 4 gündü. Ama biz 5 gün kaldık. Bunun usulsüz olduğunu avukatlar mahkemede söyledi. Çünkü biz nezarethaneden çıkış yaptığımıza dair imzaları attık. Ona rağmen adliye nezarethanesinde gözaltında kalmaya devam ettik.

Bizi pazartesi aldılar. Salı günü ifade vermeye başladık. Normalde avukatla ifadeye girmemiz gerekiyormuş. Ama bilmiyorduk. Kızlar zaten 19, 20, 21 yaşında. Hayatlarında hiç böyle bir şey yaşamamış. Ben de dahil. Nerede susma hakkımızı kullanmamız gerektiğini bilmediğimiz için bizi kamerası olan avukat görüşme odasına aldılar. KOM Şube’de oluyor bu olay. Bu odada tabiri caize ikna odası gibi hiç bizimle alakası olmayan suçları bize atmaya çalıştılar.

“Biz zaten iki yıldır sizi takip ediyoruz. Neyin ne olduğunu biliyoruz. Her şey bizim elimizde mevcut, sadece bunları senin onaylamanı istiyoruz,” dediler. Avukat görüşmesinden önce ön görüşme adı altında çok psikolojik baskı yaptılar. Ben de orada kendimi ifade etmeye çalıştım. Bir öğrenci 3 kez bayılmış.

Herkes köşesine çekildi. Bazı arkadaşlara uzun süre psikolojik baskı yapıldı. 3,5-4 sat süren ön görüşmeler olmuş. Herkes çekiniyor, korkuyor.

Ben 2016’da üniversiteye girdim. Kaldığım evin örgüt evi olduğunu ve beni de örgüt üyesi olmakla itham ettiler. O evi ben kendim kiraladım. Böyle bir şey olamaz dedim. Kesinlikle böyle bir şey yoktu. Ben zaten Uşak’ı tanımıyordum. İnternet üzerinden emlakçı buldum. Bu ön görüşmeye girenler yüksek rütbeli insanlardı. Belki başkomiser, amir artık bilemiyorum. Bu yüzden bana çok baskı yapıldı.

İfadeye zaten avukatımızla girdik. O zaman psikolojik baskı vs. hiçbir şey yaşatmadılar. Soru sordular, cevapladım bitti. Zaten önce özgeçmişle başladık. Nerede okudun, devlet okulu mu özel mi, dershaneye gittin mi? Yurtlarında kaldın mı? Aboneliklerin var mı? Birkaç isim sordular, hiç kimseyi tanımıyordum. Ailenden soruşturma geçiren var mı, diye de sordular.

Nezarette üç kişiydik. Şüpheli şahısla aynı markete girdi diye gözaltına alınmış insanlar vardı. Türkmen vatandaşı Elcemal adlı bir kıza çok psikolojik baskı yapıldığını ve tartakladıklarını duydum.”

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler