Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Çin hükümetine karşı atılacak yeni adımlarla ilgili alınan kararları duyurmak için Beyaz Saray’da bir basın toplantısı düzenledi.
Çin’in uzun yıllardan beri ABD’den ‘faydalandığını’ söyleyen Trump, bu durumun özellikle bir önceki Başkan Barack Obama döneminde arttığını savundu. Trump, Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’nde “gelişmekte olan ülke“ konumunda bulunmasının da bu ülkeye birçok avantaj sağladığını belirtti.
Başkan Trump, Çin’in, Güney Çin Denizi’ndeki tutumuna ilişkin, “Çin’in Pasifik Okyanusu’nda hukuksuz yollarla hak iddia ettiği topraklar, seyrüsefer serbestisini ve uluslararası ticareti tehdit ediyor. Ayrıca Çin, Hong Kong’un otonomluğunun korunmasına ilişkin dünyaya verdiği sözü de tutmadı“ ifadesini kullandı.
ABD’nin, Çin ile açık ve yapıcı bir ilişki istediğini ancak bunu yaparken de ulusal çıkarlarını koruması gerektiğini belirten Trump, “Çin hükümeti sürekli olarak bize ve birçok başka ülkeye verdiği sözü tutmadı. Bu aşikar gerçekler görmezden gelinemez ya da bir kenara itilemez“ dedi.
Trump ayrıca, ABD’nin fikri mülkiyetini de korumak istediklerini vurgulayarak, “Ülkemizin önemli üniversite araştırmalarını daha iyi korumak için, potansiyel güvenlik tehdidi olarak gördüğümüz Çin’den gelen bazı yabancı vatandaşların da ülkeye girişini askıya alıyoruz“ bilgisini verdi.
‘Çin, dünyayı yanlış yönlendirmesi için DSÖ’ye baskı uyguladı’
Donald Trump, her fırsatta yeni tip koronavirüs Covid-19 salgınından dolayı Çin’i sorumlu tutuyor. Konuyla ilgili olarak, “Çinli yetkililer, DSÖ’ye karşı bildirim yapma sorumluluklarını yerine getirmedi ve dünyayı yanlış yönlendirmesi için DSÖ’ye baskı uyguladı” açıklamasında bulunan Trump, salgının başlarında DSÖ’yü dinlemeyerek Çin’e seyahat yasağı uyguladığını anımsattı ve şöyle konuştu:
“Çin’in DSÖ üzerinde mutlak bir hakimiyeti var. ABD, DSÖ’ye yılda neredeyse 450 milyon dolar fon sağlarken, Çin sadece 40 milyon dolar ödedi. DSÖ’den esaslı reformlar yapmasını istedik ancak onlar harekete geçmeyi reddetti. DSÖ, oldukça ihtiyaç duyulan reformları yapmadığı için biz de bugün DSÖ ile ilişkimizi sonlandırıyoruz. Bu örgüte sağlanan fonları, hak eden acil küresel sağlık durumlarına aktaracağız.”