Ağrı’da yaşayan Demirbaş Ailesi’nin özel harekât polisi olan komşularından gelen gürültüden dolayı sessiz olmaları konusunda uyarı yapmalarından sonra başlarına gelmeyen kalmadı.
Olay Ağrı merkeze bağlı Fırat Mahallesi’nde 6 Ağustos akşamı yaşandı. Demirbaş ailesi komşularından gelen gürültüden rahatsız olunca komşularını uyardı.
Uyarı üzerine o akşam gürültü kesildi. Ancak bir gün sonrasında ise olay bambaşka bir hal aldı.
Evin büyük oğlu olan veteriner hekim Eyüp Demirbaş yaşananları Gazete Karınca’ya anlattı. İfade tutanaklarını da yansıyan olay Demirbaş’ın anlatımına göre şöyle başladı:
Annem üst kattaki komşularımız gece çok ses çıkardıkları için kardeşim aracılığıyla sessiz olmaları için uyarıda bulunuyor ve o gece sesler kesiliyor. Ancak uyarılan E.Y, sonraki gün yine annemle tartışıyor. Kocasının özel harekât polisi olduğunu söyleyen E.Y, eve polis yığmakla annemi tehdit ediyor. Annem sonra konuyu babama anlatıyor. Babam da komşular arası tartışmanın normal olduğunu ve bu nedenle E.Y’nin özel harekâtçı olan eşi A.Y ile konuşarak meseleyi halledeceğini söylüyor. Ancak babam A.Y’i arayıp meseleyi halletmek isterken ‘Sen artık haddini aştın, oraya bir grup arkadaşımı yolluyorum’ tehdidiyle karşılaşıyor.
Sonrasında yaşananları baba Kutbettin Demirbaş Jandarma’da verdiği ifadede şu sözlerle anlattı:
Bana ‘sen haddini aştın, arkadaşlarımı gönderiyorum’ deyince ‘Kimi gönderiyorsan gönder’ dedim ve ardından 155’i arayarak ihbarda bulundum. Sonrasında evde tek başına bulunan kızım Z.R.D beni ağlamaklı bir ses tonuyla arayarak özel harekat polislerinin evi bastığını söyledi. Biz de eve geçince yaklaşık 15 özel harekat polisinin evin önünde olduğunu ve bunlardan 2 kişinin silahlarıyla kapımıza vurduklarını gördüm.
Tutanak yanlış tutuldu
Bu arada evi, arkadaşlarının talebiyle basan polisler o anda evde dahi bulunmayan aile üyelerinin, komşuları E.Y’i rehin aldıkları için baskına geldikleri yönünde doğru olmayan bir tutanak tutmak istedi.
Eyüp Demirbaş karakoldaki polislerin de “Bunlarla uğraşma bunlar savcı falan dinlemez, tehlikeliler” şeklinde konuşmalar yaptıklarını söyledi.
Eyüp Demirbaş, hem evlerinin kişisel bir nedenden dolayı basıldığını hem de olaya ilişkin çok yanlış bilgilerle tutanak tutulduğunu belirterek, “Emniyeti taraflı bulduğumuz için savcılık talimatıyla jandarmaya giderek şikâyetimizi orada yaptık” dedi.
Aile üyelerinden Emrah Demirbaş da verdiği bilgilerde “Abim ve bayılan annem yerde de tekmelenmeye devam edince karşı çıktım. Ancak polisler buna rağmen aynı muameleye devam ederek, “Bu daha ne ki” gibi bir ifade kullandıklarını söyledi.
Yaşananlar ilk değil
Bu arada Eyüp Demirbaş, özel harekâtçıların Nisan ayında da kaldırıma park etmemesi yönünde uyarı yapan bir esnafa da aynı muameleyi yaptıklarını anlattı.
O olayda darp edilen ve aynı zamanda Demirbaş ailesinin avukatlığını yapan Ramazan Atilla, yaşananları anlattı.
Darp edilen esnafla birlikte 2 Nisan’da Ağrı merkezde bulunan Murat Şehit Halis Çınar Polis Merkezi’ne giderek suç duyurusunda bulunduklarını belirten Atilla, özel harekât polislerinin o anda karakolu bastığını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
Hepimizi, hatta araya giren asayiş polislerini dahi darp ettiler. Bizim olaydan sonra bakanlığın da haberi oldu. Bazı polisler açığa alındı ama sonra yine hemen görevlerine döndüler. Belki bu nedenle benzer olaylar yaşanmaz dedik ama son olayda da görüldüğü yaşanmaya devam ediyor.
Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen bir kaynak da benzer olaylara dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
Özel harekâtçılar internet yavaş diye Türk Telekom bayisini bastılar. Ayrıca evinde kirada kalan polise kendileri yerleşeceği için çıkması gerektiğini söylediği için bir adamın dükkânını bastılar. Benzer birçok olayda kişisel husumetlerini bu şekilde şiddetle çözmeye çalışıyorlar.
Hem Demirbaş ailesi hem de Avukat Ramazan Atilla, Ağrı’daki bu sistematik şiddet ve baskıya dikkat çekerek, yaşananların son bulması için çağrıda bulundu.
Valilik ve Emniyet’ten cevap alamadık
Konuya ilişkin hem Ağrı Emniyeti’ni hem de Valiliği arayarak bilgi almak istedik. Emniyetteki yetkili, son olaydan haberi olmadığını belirterek, Valilik aracılığıyla bilgi almamızın daha doğru olacağını iletti.
Valilik yetkilileriyle yaptığımız görüşmede de konuyla ilgili herhangi bir yanıt alamadık.
