Kara propaganda habercilik anlayışı üzerine kurulu yayın politikası gereği sıklıkla Türkiye’nin doğusunda İslami cemaat, kurum ve kişileri hedef gösteren ANF, dezenformasyon ve iftira içerikli haberlerine/hedef göstermelerine bir yenisini daha ekledi.
Ecir Kapısı yardım Derneği PKK’lı sitelerin hedefinde
Türkiye’de uzun yıllardır yasaklı olan site sosyal medya ve yurtdışı üzerinden faaliyelerine devam ediyor. Bir yıldır faaliyet gösteren Ecir Kapısı yardım Derneği, koronavirüs salgını sonrası bir çok ilde halka yardımlarını ulaştırmaya başladı. Diyarbakır ve Van’da da bir çok ilçe ve köyde faaliyetlerine hız veren Ecir Kapısı, PKK ve yerel uzantılarını rahatsız etmiş olacak ki, içeriği tamamen ideolojik islam düşmalığı saikleri ile oluşturulmuş bir masabaşı haber servis edildi.
Site, tutarsız ve temelsiz ithamlarını, Van’da bir köye kurulan taziye çadırı sonrası vaka sayısının artması haberi üzerinden kurgulamış. Fakat sonrasında hiçbir kaynak veya dayanak gösterilmeksizin bir dizi iftira sıralamış.
Van’da bir çok noktada, PKK varlığına ragmen, yardım faaliyetlerine hız veren Ecir Kapısı gönüllülerinin koronavirüs vakalarının görüldüğü İpekyolu ilçesine bağlı Ortaca Köyü’ne yardım ulaştırıp ulaştırmadığı herhangi bir somut bilgiye dayandırılmamış. Haber boyunca kim olduğu bilinmeyen kişi ya da kişilerce bolca yalan boca edilirken haberin kaynağı olduğu iddia edilen kişiler hakkında tek bir bilgi dahi bulunmuyor. Kaldı ki pandemi ile mücadele kapsamında binlerce maske ve kolonya şişesi dağıtımı yapan bir yardım derneğinin en hayati önlemleri hiçe sayması mümkün gözükmemektedir.
İkinci olarak, oluşturulan pandemi ve vaka kurgusunun tamamen dışına çıkarak 6-7 Ekim Kobani Olayları sırasında Tevhid Dergisi’ne yönelik PKK saldırıları ve tehditleri sebebiyle o tarihte bölgede yaşanan gerginliklere yer verilmesi PKK ajansının asıl amacını gözler önüne sermektedir.
6-7 Ekim Olaylarında kentteki tüm İslami dernek ve kurumları hedef alan PKK sadece Tevhid Dergisi temsilciliğine zarar verememiş ve temsilcilik hiçbir zaman faaliyetlerine ara vermemişti. Yüzlerce kişinin yakmak için saldırdığı temsilciliği o günlerde 10-15 kişilik Tevhid Dergisi gönüllüsü bir grup sopalarla savunmuştu. PKK’lı ANF’nin yaşadıkları bu ağır acı sebebiyle pandemi-vaka-taziye ile hiçbir alakası olmayan 2015 tarihli bir fotoğrafı haber içeriğinde kullandıkları görülüyor.
Bölgede PKK kontrolünde olmayan tüm STK çalışmalarını IŞİD/DAEŞ iftirası ile itibarsızlaştırmaya çalışan ANF’nin, artık bir çok sol medya organı tarafından da bir iftira ve algı operasyonu olduğu kabul edilen Tevhid Dergisi ve Halis Bayancuk Hoca hakkındaki IŞİD iftirasını tekrarlamaktan öteye geçemediği net bir şekilde görülüyor.
Tüm bunlara rağmen 6-7 Ekim Olayları’nda Van ve ilçelerinde halkın dükkanlarına molotoflarla saldıran, yine halkın kullandığı kamusal malları FETÖ polislerinin göz yumması ile yakıp yıkan PKK’nın, halkın sağlığı için çalışan, bu zor günlerde muhtaçlara yardım ulaştıran bir yardım derneğini sırf İslami kimliği sebebiyle hedef göstemesi örgütün kirli geçmişinin bir iz düşümü olarak görülmektedir.
Haberin kurgusunda göze en çok çarpan saçmalık ise Ortanca Köyü’nde köylülerce kurulan taziye çadırını, hiçbir şekilde yardım faaliyetleri içerisinde taziye çadırı kurmak bulunmayan Ecir Kapısı Yardım Derneği’nin üzerine yıkmak. Kurumsal web sayfasına ve sosyal medya hesaplarına bakıldığında Ecir Kapısı’nın hiçbir zaman taziye çadırı kurmadığı görülecektir.
Kendisini haber ajansı olarak tanımlayan bir kuruluşun doğrudan yalan üreterek, iftiralar temelinde sistematik bir algı inşası ile Ecir Kapısı ve gönüllülerini hedef göstermesi, geçtiğimiz hafta yine Van’ın Özalp ilçesinde Vefa Sosyal Destek Grubu’nun aracına yardım götürdükleri sırada saldırılmasını akıllara getirmektedir.
