Türkiye’de içinden çıkılmaz bir kısır döngüye dönüşen yargı zulümleri her kesimi etkiler vaziyette. Yakın geçmişe bakıldığında ise, güç odaklarının değişmesine rağmen kendisine yapılan hukuksuzluklardan en çok zarar gören isimlerin başında, tartışmasız olarak Halis Bayancuk Hoca yer alıyor.
Hainlerin kurduğu kumpas dosyalarıyla başlayan mesnetsiz yargılama süreci, aradan geçen uzun yılların ve bu uzun yıllar boyunca yaşatılan zulüm boyutundaki hukuksuzlukların ardından, hiçbir kanuna ve ilkeye sığmayacak cezalarla neticelendirilmeye çalışılıyor.
Dosyaların içinin boş olduğu, davanın hangi suç dolayısıyla açıldığının bile net olarak belli olmadığı, Halis Hoca’nın aleyhinde hiçbir delil olmadığı gibi lehine birçok rapor ve delil bulunduğu artık herkesin malumu. Ancak tüm bu çelişkili durumların varlığına rağmen, ülkenin kabul edilmiş yasalarına göre yargılama yaptığını öne süren mahkemelerin, kanun dışı uygulamalara başvurarak dosyaları birleştirmemesi, bir tane sözde suça 4 ayrı ceza verme girişimleri zulmün zirve noktası oldu.
Halis Bayancuk Hoca’nın yıllardır yaşamakta olduğu bu durum, satırlara dökmekte bile güçlük çekilen ve okuyanların akıl sağlıklarını sorgulamalarına neden olacak derecede korkunç!
Tüm bu zorluk zamanlarında, Halis Hoca’nın kurtuluşu için edilen dualara, meşru sebepler çerçevesinde başvurulabilecek tüm yollarla yapılan faaliyetler de ekleniyor. Bu kapsamda, ülkenin çeşitli yerlerinde düzenlenen farkındalık faaliyetlerinde basın açıklamaları yapılıyor, yürüyüşler düzenleniyor ve bilgi broşürleri dağıtılıyor. Bu yolla, Halis Hoca’ya yapılan zulümler kamuoyuna duyurulmaya ve yetkililere hakkaniyetle görevlerini yapma çağrısında bulunmaya gayret ediliyor.
Halis Bayancuk Hoca’nın yaşadığı yargı zulmünü duyurmak için gönüllüler tarafından başlatılan ‘Özgürlük Yürüyüşü’ Hareketi, Konya’da yapılan basın açıklaması ve yürüyüşlerle devam ediyor. Konya Aziziye Cami’si önünden 25 kişi, Panorama Müzesi önünden de ikinci bir 25 kişi yürüyüşe başlayak Konya Adliyesi önüne doğru hareket etti.
Bir süre sonra polis müdahalesiyle durdurulmak istenen iki grup da oldukları yerde basın açıklaması yaparak seslerini, bu haksızlıklara ve zulmü yapanlara yükselttiler.
