Suudi Arabistan resmi televizyon kanalına röportaj Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, petrolün Suudi Arabistan’a çok büyük yarar sağladığını, ancak Suudi Arabistan’ın petrolden önce de var olan bir ülke olduğunu söyledi.
Veliaht Prens, “Petrolün özellikle 1930’lu ve 1940’lı yıllarda sağladığı gelir ve büyüme hacmi, ihtiyaçlarımızdan çok daha fazlaydı. Bu gelirin ve ekonomik büyümenin büyüklüğü, istediğimizin yüzlerce katı üzerindeydi. Petrolün ülkenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağına dair bir izlenim vardı. Elbette o zamanlar ülkenin nüfusu üç milyonun altındaydı. Belki çok daha azdı. O zamanlar Riyad’ın nüfusu 150 bindi” ifadelerini kullandı.
“İyi ilişkiler kurmayı temenni ediyoruz”
Suudi Arabistan’ın işsizlik oranını yüzde 14’ten yüzde 11’e indirdiğini belirten Veliaht Prens, “G20 üyeleri arasında işsizlik oranları açısından en iyi performans gösteren altıncı ülke olduk. Şimdi, 2021’in dördüncü çeyreğinde yapılan açıklamaya göre yüzde 12’ye geri döndük. Ancak bu yıl yüzde 11 sınırını yüzde 7’ye düşüreceğimizi düşünüyoruz” dedi.
“İran’ın refah içinde olmasını ve aramızda karşılıklı çıkarların olmasını isteriz” diyen Veliaht Prens, “Ancak, onunla olan olumsuz sorunumuz, nükleer programı ya da bazı bölge ülkelerinde kanuna aykırı davranan milisleri desteklemesi ve balistik füze programı gibi konulardaki olumsuz davranışlarında ortaya çıkıyor” dedi.
Bu sorunların giderilmesinde ortaklarıyla çalıştıklarını dile getiren Bin Selman, sorunları aşmayı, herkesle olumlu ve iyi ilişkiler kurmayı temenni ettiklerini kaydetti.
“Husiler, Yemen’de tüm taraflarla masaya oturmalı”
Veliaht Prens, İran destekli Husilere işaretle ülkesinin sınırlarında kanuna aykırı milislerin varlığını kesinlikle kabul etmeyeceğini belirterek, “Husilerin de Yemen’de bölge ülkelerinin çıkarlarını gözetecek ve herkesin haklarını temin edecek çözümlere ulaşmak için tüm söz sahibi taraflarla görüşme masasına oturmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Joe Biden yönetimiyle yüzde 90 fikir birliği var”
Washington’un Riyad’a sırtını dönüp dönmediğine ilişkin bir soru üzerine Veliaht Prens bin Selman, “Kenarda kalmış bir anlaşmazlık oldukça doğaldır. Suudi Arabistan ile ABD Başkanı Joe Biden yönetimi arasında yüzde 90 fikir birliği var, bu anlaşmazlık oranı artabilir, azalabilir” şeklinde yanıt verdi.
Bin Selman, yine Riyad’a bir Amerikan baskısı olup olmadığına dair bir başka soruya verdiği cevapta, Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahaleyi reddettiğini vurguladı.
“Aşırılık hiçbir şeyde caiz değildir”
Sözkonusu aşırılardan bir grubun hapsedilmesi hakkındaki soru üzerine ise Veliaht Prens, “Suudi Arabistan, Müslümanların kıblesi olduğu için aşırılığa dair projelerin ana hedefi olmuştur” ifadelerini kullandı.
Veliaht Prens, aşırılık konusundaki sözlerini şöyle tamamladı:
“Geçen yüzyılın 50’li ve 70’li yıllarındaki Arap milliyetçiliği ve sosyalizm projeleri, aşırı cemaatlere devlette çeşitli makamlara ulaşmaları fırsatı vermişti. Bundan da hiç hoşlanılmayan sonuçlar ortaya çıktı. Bugün, Suudi Arabistan’da aşırı bir düşüncenin varlığıyla ne gelişebiliriz ne sermayeyi çekebiliriz ne de turizmi. Dolayısıyla, bu aşırılık projesinin kökü kazınmalıdır. Üzerinde aşırılığı taşıyan kim olursa olsun, bu yasal olarak takibe alınması gereken bir suçtur”