Mazlum-Der’den, Halis Hoca’nın 12.5 yıl ceza alması sonrası basın açıklaması

Mazlum-Der, Halis Bayancuk Hoca’nın geçtiğimiz hafta 3 yıl 4 aydır tutuklu yargılandığı dosyada, İstinaf’ın sanık lehine bir önceki hükmü bozma kararına rağmen 12.5 yıl hapis cezasına çarptırılması ile ilgili basın açıklaması yayınladı.

 

Genel merkez tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz Nisan ayında aynı mahkemenin verdiği tahliye kararının, TBMM’deki muhalefet vekillerinin baskısı ile önüne geçildiği belirtildi. Halis Hoca’nın fiziki tahliyesinin gerçekleşmeden bir üst mahkeme tarafından tekrar tutuklanmasının  OHAL kalıntısı bir uygulama olduğunun altı çizildi. 

Dosyada öne çıkan bazı hukuksuzlukların vurgulandığı basın açıklamasının sonunda söz konusu uygulamaların bir çıkmaz sokak olduğu, bu çıkmaz sokaktan ise “Herkes için adalet isteyerek ve kolluğa tabi olmayıp amir pozisyonu kazanmış, bağımsız, tarafsız, adil bir yargı inşa ederek” çıkılabileceği vurgulandı.

Mazlum-Der Genel Merkezi tarafından 25 Eylül tarihinde yayınlanan basın açıklaması;

12,5 Yıl Cezaya Çarptırılan Halis Bayancuk Hakkındaki Gerçekler

2008 yılından beri çeşitli yargılamalara muhatap olan, toplamda 8 yıla yakın bir süre tutuklu yargılanan “Ebu Hanzala” mahlaslı Halis Bayancuk, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve tutuklu yargılandığı dosyadan 12,5 yıl ceza almıştır.

Bahse konu dosyadan daha önce tahliye edilen Bayancuk, TBMM kürsüsünde dillendirilen ve dosyalarla alakası olmayan bazı beyanlar sonrasında, “tahliyeye itiraz düzenlemesi” adındaki OHAL kalıntısı bir uygulama çerçevesinde, fiziki tahliyesi gerçekleşmeden bir üst mahkeme tarafından tekrar tutuklanmıştır. Açıkça yargılamaya müdahale anlamına gelen ve içerik bir tarafa şekil olarak bile hukuka ve adil yargılanma hakkına aykırılığı aşikâr olan bu süreç, bir usul(süzlüğ)ün yerine getirilmesinden ibarettir.

Tahliye kararı veren mahkeme sonraki celselerde mahkeme başkanının muhalefetine rağmen tahliye yönündeki görüşünü değiştirmiş, dosyada bir yenilik olmamasına rağmen tutuklamaya devam kararı vermiş ve bu halde karar duruşmasına kadar gelinmiştir. Karar duruşmasından ise 12,5 yıllık ceza hükmü çıkmıştır.

Herkesin gözü önünde gerçekleşen siyasi bir dava olarak Bayancuk davası, yargının gerektiğinde nasıl bir sopaya dönüşeceğinin ve Türkiye’deki farklı toplumsal ve muhalif kesimlerin bu sopayı defalarca yemiş olmalarına rağmen “öteki” söz konusu olduğunda nasıl da seyirci kesilebildiklerinin acı bir örneği olmuştur. Üstelik pasif bir seyircilik değil; medya linci ile eş güdümlü yürüyen, imkân olsa sopayı tutacak düzeyde aktif bir seyircilik…

Hiçbir şiddet eylemi ile suçlanmadığı halde işe yararlık durumuna göre el Kaide yöneticiliği ile yargılanan Bayancuk, bu defa da IŞİD yöneticiliği ile yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Üstelik bu örgütle alakasının bulunmadığına ilişkin istihbarat raporlarına ve sosyal medya üzerinden yaptığı sohbet programlarında IŞİD’i açıkça eleştirmesine ve yöntemlerine karşı olduğunu beyan etmesine rağmen!

Bir devlet için bu uygulamalar çıkmaz sokaktır. Bu tarz örneklerin yaygınlaştığı bir toplumda kimse kendisini güvende hissedemez. MAZLUMDER olarak ifade etmek isteriz ki, bu çıkmaz sokaktan ancak;

  • Herkes için adalet isteyerek
  • Ve kolluğa tabi olmayıp amir pozisyonu kazanmış, bağımsız, tarafsız, adil bir yargı inşa ederek çıkabiliriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler