Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık nedeniyle Türkiye’de de tehlike sinyalleri çalıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün Aralık 2020’de yayımladığı Küresel İklim Durumu Geçici Raporu’na göre son 10 yıl içerisindeki en sıcak yılı yaşıyoruz. Kış aylarına girmiş olmamıza rağmen havalar mevsim normallerinin çok üzerinde seyrediyor.
İstanbul’da da hava sıcaklığı dün 18 dereceyi gördü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 1927-2019 yılları arasında aralık ayı sıcaklık ortalaması 2,4 derece, yine aynı dönemde aralık ayındaki en yüksek ortalama sıcaklık bile 6,4 derece olarak kaydedilmişti.
Sıcak havaların yanı sıra mevsimlere bağlı olarak beklenen yağışlar da gelmeyince su sıkıntısı başladı. Türkiye’de geçen ay metrekareye ortalama 33 milimetre yağış düştü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hidrometeoroloji Şube Müdürlüğü’nün geçen ay yayımladığı rapora göre, Türkiye’nin kasım ayı uzun yıllar ortalamasında aynı oran 70 milimetre seviyesindeydi.
Melen ve yeraltı suları da kullanılıyor
Yağışların beklenenin altında olması özellikle İstanbul’da barajlardaki su seviyesinin de düşmesine neden oldu. İstanbul’a içme suyu sağlayan 10 barajın ortalama doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 20,29. Yani barajların yaklaşık yüzde 80’i boş durumda. Elmalı, Sazlıdere, Pabuçdere, Kazandere gibi barajların tamamı boşaldı. Terkos’da yüzde 35, Darlık Barajı’nda ise yüzde 51 oranında su kaldı.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) verilerine göre, İstanbul’da günde ortalama 2,8 milyon metreküp su kullanılıyor. 10 barajda 31 Aralık itibariyle yüzde 176 milyon metreküpe su bulunuyor. Sadece barajlardan su kullanılsaydı İstanbul’un 62 günlük suyu kalmış olacaktı. Ancak Düzce’deki Melen Çayı ve yeraltı suları gibi kaynaklardan her gün ortalama 1 milyon metreküp ilave su kullanılıyor.
Barajlardaki su seviyesi düşünce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) su sıkıntısını önlemek için yeni bir çalışma başlattı. Musluklar için yüzde 50 tasarruf sağlayan bir aparatın ücretsiz olarak dağıtılması planlanıyor.
İSKİ Kağıthane Su Arıtma Şube Müdürü Emel Tüfekçi, aparat dağıtımının önce pilot bölge olarak seçilen Beşiktaş’ta başlayacağını söyledi.
Piyasada bulunan normal tasarruflu aparatlardan çok daha verimli çalışan bu aparatların İSKİ tarafından özel yaptırıldığının altını çizen Tüfekçi, aparatların bölge bölge tüm kullanıcılara ücretsiz olarak dağıtılacağını anlattı. “Maalesef beklediğimiz yağışlar bu dönemde gelmedi. O yüzden de önümüzdeki dönemde biraz daha fazla tasarrufa yönelik çalışmalarımız olacak. Vatandaşlarımızdan beklentilerimiz olacak” diyen Tüfekçi, sonuçların faturaya da yansıyacağını hatırlattı.
Yüzde 30 artış sağlıyor
İstanbul’un su sıkıntısına çare olarak gelen önerilerinden biri de de İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen’e ait. Prof. Şen, yağmur bombası kullanılmasını öneriyor.
Yağmur bombasının geçici bir çözüm olduğunu belirten Şen, bunun yağış miktarını yüzde 30’a kadar artırdığını ifade ediyor:
“Yağmur bombasının diğer adı yapay yağıştır. Yağış artırımı projesi. Bulutun içerisinde su miktarı var, tanecik miktarı eksikse buna tanecik miktarı eklemektir. Böyle bir tohumlama esnasında sonuç olarak yüzde 30 oranında yağışınızı artırırsınız. Buna da gereksinim var Türkiye’de. Bu kalıcı çözüm değil, estantane çözümdür.”
1970-80’li yıllarda Çin’de ve bazı ülkelerde roketle uygulanan ancak yeni teknolojiler sayesinde uçağın kanadına bağlanmış fişeklerin yakılması şeklinde uygulanan yağış artırımı hakkında bilgi veren Şen, “Yağışın oluşması için su zerreciklerinin ve etrafında birleşeceği çekirdek olması lazım. Bu çekirdek suyun buz kristal yapısıdır. Bu yakılan fişeklerde gümüş iyodür vardır. Yakılarak yayılan bu gümüş iyodürler buz kristalleri gibi yağış artırımı sağlar” diyor.
Prof. Şen, haziran ayında tüm meteorologların gerekli uyarıları yaptıklarını ancak tedbir alınmadığını ileri sürüyor:
“İçtiğimiz su ile halı ve araba yıkanmaması gerekiyordu. Şehre verilen suda bir miktar kısıtlamaya gidilebilirdi. Bu şekilde biraz kuraklığın etkisi azaltılabilirdi. Ancak yapılmadı.”
Yaz ayları problemli olacak
Kuraklığın devam ettiğinin altını çizen Prof. Şen, önümüzdeki dönemde de bizi daha zorlu günlerin beklediği konusunda uyarıyor:
“Yağış azlığı ile meteorolojik kuraklığı gördük. Barajlar boşaldı böylece hidrolojik kuraklığın olduğunu da anladık. Bundan sonra tarımsal kuraklık gelecek. Ürün düşüklüğü meydana gelecek. Çiftçi yatırdığı parayı alamayacak. Ülke o ürünü ithal edecek, sosyal ve ekonomik etki olacak. Buna da sosyo-ekonomik kuraklık deniliyor. Önümüzdeki yaz aylarında önemli problemler bizi bekliyor.”
Prof. Şen’e göre yağmur sularının toplanması, aynı şekilde kayıp kaçağın da önlenip, buharlaşmanın azaltılması gerekiyor. Meteoroloji uzmanı, aksi durumda değişen mevsim değişikliklerinin daha sık yaşanacağını ve bu gibi durumlarla daha da sık karşılaşacağımızı söylüyor.
Kaynak: Tevhid Gündemi | DW Türkçe