Kemalist Medyaya Benzediğinizi Görmüyor musunuz?

Geçtiğimiz pazartesi günü aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 700 kişinin teravih namazı kıldığı esnada zırhlı araçlar ve özel harekat polisinin desteği ile Tevhid Dergisi’ne operasyon düzenlenmesinin ardından Yeni Şafak’ta çıkan trajikomik haber üzerine Haksöz Haber’de yayınlanan haber-analiz oldukça dikkat çekici;

“Yeni Şafak Gazetesi yine ‘kritik bir operasyon’ haberine imza atmış. Kalabalık bir topluluğun teravih namazı kıldığı Tevhid Dergisi’nin bulunduğu mekanın basılmasını ‘kritik operasyon’ diye tanımlayan bu tutum laik medyanın ‘irtica yuvasına baskın’ haberlerini çağrıştırmıyor mu?

Yeni Şafak bugün “Bayancuk’un ekibine baskın” başlığıyla şöyle bir habere yer vermiş:    

“İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik kritik bir operasyona daha imza attı.”

Haberin devamında da şunlar söyleniyor:

“DEAŞ’ın Sakarya’da tutuklu bulunan sözde üst düzey yöneticisi “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk’un ekibine baskın yapıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan E.Y. ve Ö.Y.’yi gözaltına almak için Tevhid isimli derginin Bağcılar’daki gizli ofisine giden ekipler, 4 şüpheliyi kıskıvrak yakaladı. DEAŞ bağlantısı olan şüphelilerin İstanbul Emniyeti’ndeki sorguları sürüyor.”

Çok kritik operasyon diye ifade edilen olayın mahiyeti 2 gün önce Haksöz Haber’de yer almıştı. Bağcılar’da Tevhid Dergisi’nin binasında kalabalık bir topluluğun teravih namazı kıldıkları bir sırada çok sayıda polisin katıldığı bir baskın gerçekleştirilmiş ve gece yarısına kadar süren kimlik sorgulamaları neticesinde 3 kişi gözaltına alınmıştı.

Yeni Şafak’ın sadece isimlerinin baş harflerini vererek bir ‘gizlilik’ kattığı bu ‘kritik operasyon’da bahsedilen kişilerin Enes Yelgün ve Özcan Yıldırım isimli dergi yazar kadrosundan isimler olduğu zaten duyurulmuştu. Buna rağmen Yeni Şafak gibi bir gazeteye bu konuyu böylesine adeta üzerine bir sır perdesi geçirerek haberleştirmek hiç yakışmadı!

Aleyhinde hiçbir somut delil bulunmadığı ve sadece medya yönlendirmesiyle tutuklandığı bilinen ve halen yargılaması devam etmekte olan Halis Bayancuk’u “DEAŞ’ın üst düzey yöneticisi’ olarak tavsif etmek, aynı şekilde kadın ve çocukların da bulunduğu ve teravih namazı kılınan bir mekana yönelik baskını ‘kritik operasyon’ şeklinde tanımlamak da neyin nesidir? 28 Şubat medyasının taktiklerine benzeyen bu tavırların bir an önce terk edilmesi gerektiğini hatırlatalım! “

 

Kaynak: Haksöz Haber

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler