Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında ‘çılgın proje’ olarak duyurduğu Kanal İstanbul projesine yönelik tartışmalar sürerken, çevresinde kurulacak yeni şehir için imar çalışmaları devam ediyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yedi etaptan oluşan 1/5000’lik Nazım ve 1/1000 Uygulama İmar Planı hazırlıyor. Projenin ilk üç etabından oluşan ve Arnavutköy ile Başakşehir ilçelerini kapsayan planlar bakanlık tarafından 2 Temmuz’da itiraz süreci için askıya çıkarıldı.
Sözcü gazetesinden İsmail Şahin’in haberinde gündeme getirdiği bilgilere göre, Çevre ve Şehirlik Bakanlığı’nın hazırladığı yeni planlarda Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned’in şirketinin satın aldığı arazi yapılaşmaya açıldı.
Turizm+ticaret alanı olarak olarak belirlenen 44 dönüm arazide emsale dahil 22 bin metrekare inşaat yapılabilecek. Yüksekliği en çok zemin+2 kat ile sınırlandırılan arazinin tamamında turistik yapılar inşa edilirse, iki bodrum katı iskan edilebilecek. Toplam emsal inşaat alanının en çok yüzde 30’u ticaret alanı olarak ayrılabilecek.
Plana göre, turizm+ticaret alanlarında iş, alışveriş ve yönetim merkezi, otel, motel, ofis, büro, lokanta, çarşı, çok katlı mağazalar, banka ve finans kurumları inşa edilebilecek. Bu işlevler bir arada olabileceği gibi ayrı bloklar şeklinde de projelendirilebilecek.
‘Arazinin değeri ona katlandı’
Gayrimenkul değerleme uzmanları, Triple M Gayrimenkul’ün alım yaptığı tarihte bölgede metrekare birim fiyatının 300 lira seviyesinde olduğuna dikkat çekerek arazinin 12-13 milyon lira bedelle satın alınmış olabileceğini ifade etti.
Arazinin şu anki değerinin 20-25 milyon lira civarında olduğunu kaydeden uzmanlar, yeni imar planlarının yürürlüğe girmesinin ardından arazinin değerinin minimum 5 kat artabileceğine, bölgenin gelişimine göre bu miktarının daha da yükselebileceğine dikkat çekti.
Sağlık turizmi için planlandı
Katar emirinin annesi Şeyha Moza’nın ortağı olduğu şirketinin arazi satın aldığı bölge, yeni şehir planlarında sağlık turizmi için ayrıldı.
Ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet verecek ve tüm ihtisas dallarını bünyesinde barındıracak hastanenin bulunduğu bölge, fakülte ve yüksekokullar, araştırma ve geliştirme birimleri, sağlıklı yaşam ve rehabilitasyon merkezi, uzmanlaşmış sağlık köyleri (alzheimer-fizik tedavi vb.) yaşlı bakım evi gibi tesislere ev sahipliği yapacak.
Bu alanların çevresinde ise İstanbul’a sağlık sorunları nedeniyle gelen hasta ve hasta yakınlarının konaklamasını ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri oteller ve alışveriş alanları yer alacak. Katar Emiri’nin arazisi de işte bu bölgenin içerisinde yer alıyor.