Katil İsrail’in, Gazze Şeridi’nde yaptığı katliam devam ederken Philadelphia Koridoru’nda yeniden kontrolü sağlama isteğini dillendirmesi soru işaretlerine neden oldu.
Netanyahu, Philadelphia Koridoru’nda kontrolü sağlama niyetini ilk olarak 10 Aralık’ta “savaş sonrası Gazze” ile ilgili planından bahsederken dillendirmiş, 15 Aralık’ta da bunu yinelemişti.
Netanyahu, Philadelphia Koridoru’nu son olarak 30 Aralık’ta düzenlediği ve Savunma Bakanı Yoav Galant ile Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz’ın katılmayı reddettiği basın toplantısında gündeme getirmişti. Gazze’nin herhangi bir “tehdit oluşturmamasını garanti altına almak istediklerini” söyleyen Netanyahu, Philadelphia Koridoru’nun, İsrail’in elinde ve kontrolünde olması gerektiğini, bunun haricinde hiçbir düzenlemenin İsrail tarafından kabul edilmeyeceğini söylemişti.
Netanyahu, bu konuyu gündeme getirirken, İsrail güçlerinin de Mısır sınırındaki Refah kentinin doğusuna karadan kısmi de olsa giriş yaptığı ve burada direniş güçleriyle çatışmaların yaşandığı bilgisi basına yansıdı. Görgü tanıklarına göre, tank ve personel nakil araçları ile iş makinelerinin dahil olduğu yaklaşık 24 araç Refah kentinin doğu sınırına doğru birkaç metre ilerledi.
İsrail ordusu, geçen haftalarda Philadelphia Koridoru dahil Gazze ile Mısır arasındaki bölgeyi bombardımana tuttu.
Philadelphia Koridoru nedir?
Diğer adı “Salahaddin Koridoru” olan Philadelphia Koridoru’yla, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Akdeniz kıyısından Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’na kadar uzanan birkaç yüz metre genişliğinde ve 14 kilometre uzunluğundaki bir şeritten bahsediliyor.
Burası aslında 1979 yılında İsrail ile Mısır arasında imzalanan barış anlaşmasıyla, İsrail güçlerinin kontrol ettiği ve devriye gezdiği bir tampon bölge olarak kuruldu. Bu koridorun amaçlarından bir tanesi Mısır ile Gazze arasında insan hareketini ve silah ile mühimmat gibi yasa dışı malzemelerin geçişini önlemekti.
Barış anlaşmasına göre, Filistin toprakları üzerinde yer alan ve Philadelphia Koridoru olarak adlandırılan sınır bölgesi, İsrail kuvvetlerinin kontrolüne tabiydi. Anlaşma, koridorun Mısır topraklarında olan bölgesinde sadece hafif silahlar taşıyan sivil polislerin görev yapmasını öngörüyordu.
İsrail Gazze’den çekilince bölgeyi Filistin yönetimine teslim etti. 2007’de Hamas, Gazze’de başa gelince Philadelphia Koridoru’nda da denetimi ele aldı.
İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasını artırmasıyla birlikte Filistinliler bu sınır şeridini geçerek Mısır’dan temel ihtiyaç maddelerini karşılamak zorunda kaldılar. Bunun üzerine Mısır, koridor üzerinde güvenlik önlemlerini artırdı.
Ablukanın yıllarca devam etmesi üzerine ise Filistinliler, Philadelphia Koridoru’nun altından Mısır’a çıkan çok sayıda tünel inşa ettiler ve temel ihtiyaçlarını bu şekilde karşıladılar. Bu durum, 2014’te Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır’dan Gazze’ye resmi olarak mal girişi başlamasıyla sona erdi.
Koridor kontrolü ile amaç, Gazze ile Mısır’ı birbirinden ayırıp ablukayı artırmak
Philadelphia Koridoru üzerinde biri Mısır’a (Refah) diğeri de İsrail’e (Kerem Ebu Salim) açılan iki sınır kapısı bulunuyor. İsrail’in, bu koridoru ele geçirmesi Gazze’nin dışarı açılan tek kapısının da kapanması ve yüzde 100 abluka altında kalması anlamına geliyor.
İsrail kanalı I24NEWS’te bu konuyla ilgili yayımlanan bir analizde, İsrail ordusunun, Philadelphia Koridoru’na doğru hareket etmesinin, “Gazze’yi Mısır ve Sina çölünden ayırma amacı taşıdığı” ifade edildi.
Öte yandan, Netanyahu’nun dillendirdiği bu istek, Mısır tarafından resmi olarak bir karşılık bulmadı. Ancak Mısır, resmi bir kaynak aracılığıyla, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru’na ilişkin yeni güvenlik düzenlemeleri konusunda İsrail ile iş birliği yaptığı iddialarını yalanladı. Mısır basını dün, resmi kaynağın, söz konusu iddiaların doğru olmadığına dair açıklamalarını aktardı.