Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamada Başsavcılık koordinesinde, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ve Elazığ Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyonda FETÖ/PDY’nin Mersin il sorumlusu ve Mersin il kadın yapılanması sorumlusu oldukları iddia edilen iki kişinin yakalandığı bildirildi.
Yargıtay kararına rağmen kitaplar yasadışı örgüte delil gösteriliyor
Operasyonda ele geçirilen materyaller arasında Yargıtay 16. Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında örgüt üyeliği suçuna delil olarak sayılamayacağı belirtilmesine rağmen kitaplar da yer aldı.
Yargıtay’ın kararı gereği örgütün başı olan Fethullah Gülen’in kitapları bile örgüt üyeliğine delil olarak kabul edilmezken Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili tefsirini, Kütüb-ü Sitte’yi, İslam Fıkıh Ansiklopedisi’ni İslami eserlere suç unsuru gibi teşhir edercesine sergilenmesi tepki topladı.
Söz konusu eserler Türkiye’deki mütedeyyin kesimin genelinin evlerinde bulunan kitaplar olmasına rağmen, Zaman Gazetesi’nin bir dönem vermiş olduğu baskıları terör örgütü materyal muamelesi gördü.
Anadolu Ajansı’nın konuyla alakalı yer verdiği haberde kullandığı fotoğraf
Tabii kitapların yasadışı örgütsel malzeme sayılması Türkiye’de yeni bir adet. Çok da uzak olmayan bir geçmişte FETÖ mensupları, susturmak ve baskı altına almak istedikleri İslami kesime aynı muameleyi yapıyordu. FETÖ mensubu savcı ve polisler dosyaları dolu göstermek adına evlerden topladıkları İslami neşriyatları suç unsuru(!) olarak basına servis ediyorlardı.
Her nekadar dün FETÖ’nün zamanında yaptığı haksız uygulamalar bugün kendilerinden misli misline çıksada Hak Dini Kur’an Dili tefsiri ve Kütüb-ü Sitte gibi İslam’ın iki kutsalı olan Kur’an ve Sünnet içerikli eserlerin, FETÖ ile mücedele adı altında terör unsuruymuşcasına teşhir edilmesi hukuk, adalet ve vicdan ilkelerini yerlebir etmektedir.
