Fahrettin Koca: ”Salgın kontrol altında”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, Covid-19’la mücadelede tedbirlere uyarak geçirilen 8 haftadan sonra, tedbirlere dikkat edilmeyen ‘riskli’ tek bir günün bile tabloyu değiştirebileceğini söyledi. Bakan Koca, şu anki şartlar altında hastalığın kontrol altında olduğunu vurguladı. 

Bakan Koca’nın açıklamalarından bazı satır başları şöyle: 

– Rehavete yol açmasından korktuğum bir cümleyi kurmayı göze alabilirsem o da şudur: ”Salgın şu anda kontrol altındadır. Türkiye koronavirüsle mücadelesinde birinci dönemi tamamlamıştır. İkinci dönemin ilk günlerindeyiz.”

– 10 Mart’ın üzerinden 8 hafta geçti. 294 bin insanın ölümüne neden olan, ekonomisi çok güçlü ülkelerde toplumsal düzeni dize getiren bir salgın hastalıkta 8 hafta, kısa bir süredir. Bu salgının insanlık tarihinde yeri olacak büyük bir olay olacağından şüphemiz yok. Her günü kritik, yarını bugününden önemli bir mücadeledir bu.

– 8 hafta, ortada büyük bir tehdit varken insan hayatında çok kısa bir süredir. Tedbirlere uyarak geçirdiğimiz 8 haftadan sonra riskli bir gün bile tabloyu değiştirir. Risk alınmış tek bir an bile hayatlara mal olabilir.

– Koronavirüs salgını aynı anda tüm kıtaları etkileyen bir salgındır. İnsanlığın daha önce karşılaşmadığı büyüklükte bir salgındır.

– Koronavirüs küresel dünyanın küresel salgınıdır ve bizi daha az temasa, insanlarla aramıza fiziki mesafe koymaya zorluyor.

– Günlük test kapasitemiz 50 bin olmasına rağmen, salgının gerilemesi nedeniyle bu kapasitenin tamamını kullanmaya ihtiyaç duyulmuyor.

-Yeni vaka sayısı azalmıştır. Hastalığın toplum içinde bulaşma yollarının kesilmesinde uyguladığımız strateji büyük rol oynamıştır. 141 bin 475 hastamızdan 98 bin 889’u sağlığına kavuştu ve böylece iyileşen hasta sayımız, toplam hasta sayımızın yüzde 70’ine ulaşmış oldu.

– Yapılan testlerde pozitiflik oranı giderek düşüyor.Sayıları 6 bin 239’a ulaşan filyasyon ekiplerimiz, ilk vakadan bugüne riskli olarak kabul ettiğimiz, yani en az 1 hastayla teması olmuş 722 bin kişiye ulaştılar.

– Uyarılarımız, ricalarımız, önerilerimiz salgın karşısındaki davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor. Bazı gündelik hevesler ‘Bu kadar da olsun’ diye karşılanabilir. Ama bir pandemi sürecindeyiz. Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir. Tedbirlerden ödün vermek çikolatayla diyeti bozmaya benzemiyor.

– Hepimiz biliyoruz ki süreç tipik bir normalleşme değil. Eski günler tam olarak geri dönmüyor. Salgın yeni bir hayat biçimi getirdi. İlköğretimde bile uzaktan eğitim modelinin alternatif olabileceğini gösterdi. Hükümetler aynı şekilde, video konferans ile toplanıp kararlar alıyor. 

-Mevcut durumda kesin olan şudur, salgını tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz. Ama virüsle savaşırken ondan yeni şeyler öğreneceğiz. Yeni hayatımızda alışveriş merkezlerindeki kalabalıklar, stadyum kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır.

– Çalışmalar maskenin tek başına koruyucu olmadığını ortaya çıkmıştır. Maske ve mesafe birleşik bir tedbir olarak görülmelidir. Birey olarak her birimiz için kontrollü sosyal hayat, özünde maske + sosyal mesafe demektir. Kontrollü sosyal hayat riskli ortamlardan uzak durmaktır. Kontrollü sosyal hayatın size kesin olarak önerdiği şey, ‘Bir şey olmaz’ cümlesinin üstünü çizmenizdir. 

– Örneğin ulaşımda yeni bir oturma düzenine gidilmesi kaçınılmazdır. Her sosyal alanın düzenlenmesi kontrollü sosyal hayatın kapsamındadır. 

– Kontrollü sosyal hayat dönemi tedbirlerin sadece bireysel olarak değil, toplumsal birliktelikle aşılabilecek bir şeydir. Geride bıraktığımız 8 hafta, eğer bugünlerde dikkatsiz davranırsak gelecek için bir anlam ifade etmeyebilir. Hayatımızı mümkün olduğu kadar evde sürdürmeye çalışalım, işimiz veya ihtiyacımız için dışarı çıkmışsak kalabalığın az olduğu yerlere gidelim. Risk yokmuş gibi davrananları uyaralım. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler