Eski kocası tarafından öldürülen ve çarşamba günü Edirne Eski Cami’de cenaze namazı kılınan Bahar Aksu’nun, Hristiyan olduğu ve düzenli olarak gittiği kilisede ayinlere katıldığı öğrenildi. Söz konusu olay, Hristiyan bir vatandaşın cenaze töreninin neden camide yapıldığına dair soruları beraberinde getirirken Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri bir kez daha dikkat çekti.
İstanbul’un Şişli ilçesinde yaşanan olayda, 34 yaşındaki Bahar Aksu, eski eşi Rüstem Elibol tarafından sokak ortasında saldırıya uğradı. Genç kadını zorla araca bindirmeye çalışan eski koca, yanındaki üç kişiyle birlikte Bahar Aksu’yu kaçırmak istedi.
Direnen Aksu, çığlık atarak çevredekilerden yardım talep etti. Rüstem Elibol, kaçırma girişimi başarısız olunca, eski eşi Bahar Aksu’yu herkesin gözü önünde öldürdü.
Hristiyan bir vatandaşın cenazesinin namaz ve dualar eşliğinde camiden kaldırılması olayı, Türkiye’de artan yoğun misyonerlik faaliyetleri ile ‘apartman kiliseleri’ sayısının artmasına ve hedef kitle olarak belirlenen gençlerimizi hristiyanlaştırma çabalarına resmî makamların büyük ölçüde duyarsız kalması da dikkat çekiyor.
Cinayetin ardından İstanbul’daki Nehir Kilisesi cemaatine mensup bir Hıristiyan olan ve ayin için düzenli olarak söz konusu kiliseye giden Bahar Aksu’nun cenaze namazının 7 Mayıs Çarşamba günü Edirne Eski Cami’de kılınacağı duyuruldu. Aksu’nun Hristiyan olduğu, kiliseye düzenli olarak gittiği ve ayinlere katıldığı halde cenazesinin camiden kaldırılması ülkedeki dinlerarası diyalog ifsadı ile misyonerlik faaliyetlerinin geldiği korkunç boyutu yeniden gündemin ilk sıralarına taşıdı.
Bahar Aksu’ya ait kilise ayini görüntüleri kamuoyuna yansıdı.
Bu gelişme, “Hristiyan birinin cenazesi neden camide kaldırılıyor?” sorularını beraberinde getirdi.
Geçtiğimiz yıl, ajanlık faaliyetleri sebebiyle Göç İdaresi Başkanlığınca Türkiye’ye girişleri kısıtlanan 9 Protestan misyonerden bir kısmının oturma izinleri iptal edilirken bir kısmı ise sınır dışı edilmişti.
