Dezenformasyon yasası olarak bilinen 40 maddelik yasa Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasada halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak gündeme gelen, internet medyası ve sosyal medya ile ilgili yeni yaptırımlar öngören” Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylaması sonrası Resmi Gazete’de yayımlanarak bugün yürürlüğe girdi. Söz konusu 7418 Sayılı Kanun geçtiğimiz hafta Perşembe günü TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilmişti.
Kanunun 29’uncu maddesiyle, “halkı yanıltıcı bilgi yayma suçu” nedeniyle gazeteciler ve sosyal medya kullanıcılarının 3 yıla kadar hapis cezası almasının önü açıldı. Ayrıca haklarında dava açılacak kişiler tutuklu yargılanabilecek.
Kanunun 31’inci maddesiyle, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 6. maddesinin, a bendine ekleme yapıldı. Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne internet sitelerindeki tüm içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik karar alma yetkisi verildi. Birlik kararını, ilgili içerik veya yer sağlayıcının internet sayfalarından tespit edilebilen elektronik posta adreslerine bildirebilecek.
Kanunun 32’nci maddesiyle, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8’inci maddesine “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 27. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında yer alan suçlar” hükmü eklendi.
Böylece artık Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri ile MİT mensupları ve ailelerinin kimlikleri, makamı gibi bilgilerin yer aldığı internet içerikleri Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından çıkarttırılabilecek. Teklifin 33’üncü maddesinde, Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin mahkemenin kararı sonucu aldığı verilen içeriğin çıkartılması ve erişimin engellenmesi işlemlerine kararı veren mahkemede itiraz edilebileceği düzenlendi.
Şube zorunluluğu getirildi
Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildireceği gerçek kişilerin Türkiye’de oturması ve Türk vatandaşı olması zorunlu hale geldi. Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması halinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olacak. Temsilci gerçek kişi değil tüzel kişiyse doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube açılması zorunlu olacak.
“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu
Sosyal ağ sağlayıcıları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) istediği bilgileri vermekle yükümlü olacak. Yeni getirilen “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunun da olduğu İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamındaki suçlara ilişkin içerikler ile başlık etiketlerinin yayınlanmamasına ilişkin kendi sistem, mekanizma ve algoritmasında BTK’yla iş birliği halinde gerekli “tedbirleri” alacak. Sosyal ağ sağlayıcıları, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunun da içinde olduğu suçlara konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgileri soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkemeye vermek zorunda olacak. Bu bilgilerin verilmemesi durumunda yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90’ı oranında daraltılabilecek. Bu daraltma işlemi için Ankara Sulh Ceza Hakimliğine başvurulacak ve daraltma kararı verilmesi halinde BTK harekete geçecek, dört saat içinde bant genişliği daraltılacak.
Reklam yasağı
İçeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarını yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına altı aya kadar reklam verilmesi yasaklanabilecek. Reklam yasağı kararı, Resmi Gazete’de yayımlanacak. Reklam yasağının yanı sıra içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50’si oranında daraltılacak. Sosyal ağ sağlayıcısı 30 gün içinde içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararını yerine getirmezse, bant genişliği daraltma oranı yüzde 90’a çıkarılacak.
Ayrıca reklam yasağı kararına aykırı davranan Türkiye’de oturan vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere, 10 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilebilecek. Sosyal ağ sağlayıcı, kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması halinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimiyle paylaşacak.
6 ay içinde bildirmeyene 30 milyon TL para cezası ve bant daraltma cezası verilebilecek
Kanunun 35’inci maddesiyle, henüz temsilci belirlememiş olan sosyal ağ sağlayıcıları 6 ay içinde temsilci belirlemek zorunda olacak. 6 ay içinde bildirmemesi halinde 30 milyon Türk lirası daha idari para cezası, reklam yasağı ve yüzde 90 oranında bant daraltma cezası verilebilecek.
Kanunun 38’inci maddesiyle, Elektronik Haberleşme Kanunu’ndaki “Yetkilendirme usulü” başlığı altında düzenlenen 9’uncu maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara 1 milyon Türk Lirasından 30 milyon Türk Lirasına kadar idari para cezası verilebilecek. Para cezasını ödemeyen ve kanundaki yükümlülüklerini 6 ay içinde yerine getirmeyen hizmet sağlayıcılarının internet bant genişliği trafiği yüzde 95’e kadar daraltılabilecek.
AKP ve MHP’nin “dezenformasyonla mücadele” iddiasıyla hazırladığı sivil toplum kuruluşları, basın meslek örgütleri ve muhalefetin ise “sansür yasası” olarak adlandırdığı kanun teklifi kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştı. CHP yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurma kararı almıştı. Sosyal medya kullanıcıların gönderileri nedeniyle özellikle 29. maddede tanımlanan suça dahil olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, yasanın keyfi yorumlamalara açık olduğu uyarısı yapmıştı.