Daha sonra Dereli’de sel felaketinin yaşandığı bölgelerde incelemelerde bulunduğu esnada basın mensuplarına konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Soylu DEAŞ’ın sözde Türkiye emirinin yakalandığını ve tutuklandığını ve çok önemli bilgiler ele geçirildiğini belirtti.
Bakan Soylu’nun açıklamaları sonrası çıkan haberlerde gerçekleştirilen operasyonda önemli planlar, Suriye bağlantıları ile sözde Türkiye’nin emirinin yakalandığı iddia edildi. Söz konusu iddiaların içeriğinin doğruluğu soruşturmanın ilerleyen safhalarında elbet ortaya çıkacaktır.
Fakat bu gelişme bizlere bir kez daha Halis Bayancuk Hoca’nın hukuksuz yargılamasının ne denli soyut ve temelsiz iddialar üzerine bina edildiğini gösterdi.
Birden fazla fakat aynı içerikli ve benzer suçlamalarla toplamda 7 yıl 6 aydır tutuklu olarak yargılanan Halis Hoca birçok kez IŞİD Türkiye emiri, IŞİD İstanbul Emiri, daha önceleri El Kaide Türkiye sorumlusu suçlandı, tutuklandı ve yargılandı. Hiçbir yargılamada bugüne kadar kesinleşmiş bir karar çıkmazken Halis Hoca’nın üzerine atılan bu iftira bazı kesimlerce dillendirilmeye devam edilmekte.
Halis Hoca’nın benimsediği İslami düşünce sistemine karşı farklı kesimlerdeki tahammülsüzlük, soyut iddialardan ibaret suçlamaların gerçek bir olgu gibi sosyal medyada yer bulmasına sebep olmakta.
Son aylarda çok sayıda gazeteci-yazar, STK temsilcisi ve hukukçu Halis Hoca’nın maruz kaldığı olağandışı yargılamalara dikkat çekmeye başlamış, yargılama esnasında alınan hukuk dışı kararları ve uzun tutukluluğu gündeme getirmişlerdir.
İçişleri Bakanı’nın son açıklaması da bu sürecin sonunda yaşanan hukuksuzluğun üst düzey bir kamu yetkilisi tarafından dile getirilmesi, tabiri caizse malumun ilanı olmuştur. Bugün tutuklanan şahsın çok net ve kesin bir dille IŞİD’in sözde Türkiye emiri olarak nitelendirilmesi, Halis Hoca hakkında devam eden yargılamaların hiçbir hukuki boyutunun olmadığını herkese göstermiştir.
Temennimiz, muhalif bir İslami düşünce sistemini benimsediği için son tutuklamada 3 yıl 3 ayı geçen bir tutuklu yargılama zulmüne maruz kalan Halis Hoca’mızın en kısa sürede tahliye edilmesi ve hakikatin ortaya çıkmasıdır.
