Geçtiğimiz hafta İstanbul Yenibosna’da askeri bir bölgenin hemen yanındaki bir ağaca çıkan bir kişi DAEŞ şüphesiyle gözaltına alındı. Daha önce Emniyet’te DAEŞ dosyası bulunan kişi savcılığın talebiyle çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cumhuriyet’in haberinin ilk kısmını oluşturan ve buraya kadar normal, olağan ve gazetelerin iç sayfalarında yer bulabilecek sıradan bir haberin içeriğinden bahsetmekteyiz.
Tam da bu noktadan sonra Cumhuriyet editörlerinin ne yapmaya çalıştıkları konusunda çok sayıda şüpheye mahal verecek olan haberin ikinci kısmı başlıyor. Bir DAEŞ şüphelisinin yakalandığını haberleştiren gazete, ikinci paragrafta Halis Bayancuk Hoca hakkında bir ay önce medyada yer alan bir haberi yeni bir haber gibi servis ediyor. Okuyucularının aklı ile adeta dalga geçen Cumhuriyet editörlerinin bu çirkin ve gereksiz algı operasyonunu neden yaptıkları ise merak konusu. Cümleye başlarken “öte yandan” ifadesini kullanarak aralarında hiçbir mantıklı bağ olmayan iki haberi bağdaştırabildiklerini düşünmüş olsalar ki pervasızca söz konusu habere gazetelerinde yer vermişler. Kaldı ki, Halis Hoca hakkında paylaştıkları “cezası onandı” konulu haberde dahi birçok eksiklik ve açıkta kalan kısımlar mevcut. Birincisi haber tam bir ay öncesine ait. Yani Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Halis Hoca’ya verilen 12,5 yıl hapis cezası 8 Ocak günü basında yer almıştı. İkincisi verilen ceza ilk temyiz aşamasında, İstinaf tarafından onandı, yani henüz son aşama olan Yargıtay süreci tamamlanmadı. Maksat Halis Hoca üzerinde çirkin bir algı çalışması yapmak olunca doğrular ve gerçekler Cumhuriyet editörleri için teferruat oluyor. Kısacası yargılandığı dosyaların hiçbirinde Halis Hoca hakkında DAEŞ ve eylemleri ile ilgili tek bir somut delil ve iddia ileri sürülememiştir. Hukuki delillerin yoksunluğuna rağmen medyada ve kamuoyunda bu tür haberlere oluşturulan yanlış ve yanlı algılar sebebiyle mahkemeler kolayca hukuksuz kararların altına imza atabilmiştir.
Yeri geldiğinde gazetecilik ilkeleri ve temiz medya üzerine mangalda kül bırakmayan Cumhuriyet Gazetesi ve editörlerinin daha samimi görünebilmek adına, farklı düşünce ve inanç sahibi kişiler hakkında haber yaparken aynı ilkelere riayet etmelerini beklerdik.
Temennimiz, başta Cumhuriyet Gazetesi olmak üzere tüm kesimlerin, insanlığın üzerinde ittifak ettiği evrensel hukuk ve ahlak ilkelerine riayet ederek gazetecilik görevlerini yerine getirmeleridir.