Önce ayaklarımı kaybettim
Bilgiç, bir anda vücut direncini kaybetmeye başladığını belirterek, “11 Eylül’de yakalandım, 25 Eylül’e kadar bu hastanede tedavi oldum. Tedavi olduktan sonra gittim gayet normal hayatıma devam ettim 10 gün. 10 günden sonra aniden ayaklarımdaki direnci kaybetmeye başladım. 1 gün falan öyle geçti, dirençsiz ayaklarım tutmaz oldu. Ondan sonra ellerimi kaybetmeye başladım. Bu sefer bir süre böyle 1 gün falan da emekleyerek gittim. Onu da kaybetmeye başladım ve hiç yürüyemez oldum. Ellerim kollarım hiç tutmaz oldu. Ondan sonra tekrar hastaneye geldim, yatış verdiler. İşte o gün bugündür tedavi altındayım burada” dedi.
“İyi oldum demek tamamen yanlış”
Covid-19’un çok ağır bir hastalık olduğunu bildiğini ve sağlık çalışanlarının bu hastalıkla cansiperane şekilde savaştığını vurgulayan Bilgiç, “Aşağı yukarı 45 gündür buradayım. İşte ellerim yavaş yavaş açılmaya başladı. Ellerle bir şeyler yapmaya çalışıyorum, kahvaltımı yapıyorum, yemeğimi yiyorum. Ama ayaklarda henüz hiçbir şey yok, işte ona devam ediyoruz. Bakalım onu biraz zamana bıraktık. İnşallah o da belli bir süre sonra iyi olacak. Fakat bu Covid hakkında söyleyeceğim; çok tehlikeli bir hastalık. Yani iyi oldum demek tamamen yanlış bir yanılgı. Ne kadar ki insan iyi olursa olsun mutlaka bunu muhafaza etmeli. Mutlaka maskeyi takmalı, mutlaka sosyal mesafeyi ayarlamalı, hijyenik durumları mutlaka yapmalı. Yani çok çok tehlikeli bir şey bu. Yani gerçekten mahvediyor, her tarafı mahvederek gidiyor” dedi.
”Nasıl yakalandığımı bilmiyorum”
Covid-19 hastalığına eşi ile birlikte yakalandıklarını belirten Bilgiç, eşinin evde rahat bir şekilde hastalığı atlatmasına karşın hastalığın kendisinde çok ağır bir tahribat oluşturduğunu belirtti.
Bilgiç, “Ben gayet iyiydim ve gayet iyide korunuyordum, ama nasıl yakalandım bilemiyorum. Çok erken teşhisle de geldim oda bir avantajdı benim için. İşte buna rağmen hanım da yakalandı. Hanım da pozitif çıktı, ben de pozitif çıktım. Hanım evde tedavi oldu. O gayet iyi Allah’a şükür. Fakat maalesef ben böyle oldum. Beni böyle çok tahrip etti. Yani gerçekten büyük bir tahribat bıraktı bende. Şuanda inşallah tedavilerle eski gücüme dönmeye çalışıyorum. Yani burada hastane fevkalade hizmet veriyor. Tedavilerim çok güzel yapılıyor. Hiç aksamıyor işte zamana bıraktık inşallah zaman içinde belli neticeye ulaşırız” ifadelerini kullandı.
“Ancak destekle kollarımı kaldırıyorum”
Covid-19 enfeksiyonunu atlattıktan çok kısa bir süre sonra kısmi felç olan Cemal Bilgiç’in takip ve tedavisini üstlenen Omurilik Yaralanmaları Rehabilitasyonu Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Nebahat Sezer, “Hasta kendi bakım aktiviteleri dediğimiz; diş fırçalama, yüzünü yıkama, anahtar kavrama, yazı yazma gibi fonksiyonlarını yerine getiremiyordu. Ancak destekle kollarını yukarı doğru kaldırabiliyordu. Bizim nöropatik ağrı dediğimiz, sinir sistemi tutulumlarında ortaya çıkan oldukça rahatsız edici bir ağrıyla ve bu ağrıyı gidermek için kullandığımız yüksek doz ağrı kesici ilaçlarla tedavisi devam etmek zorundaydı. Bacaklarında yürümesine yardım edecek hiçbir motor kuvveti yoktu ve hastamızın oturma dengesi bozuktu” dedi.
El fonksiyon laboratuvarında hastanın ince becerileri kavrama aktiviteleri ve kendine bakım aktivitelerinde kullanacağı fonksiyonları geliştirmeye başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Sezer, “Hastamızın ağrılarını gerekli tedavi yöntemleriyle azaltarak hastayı ağrısız iyi uyuyabilir ve tedavi programlarına daha iyi katılabilir bir hale getirdik. Oturma dengeleri tam olarak gelişti. Şu anda da bizim kafo adını verdiğimiz alt ekstremiteleri (kalçadan başlayan, uyluk, bacak ve ayağı içeren uzuv) ayakta durmak için destekleyen bir cihazla, paralel bar dediğimiz hastayı güvenle ayakta durdurduğumuz bölgede, arkasını destekleyerek ayakta dik durma ve denge yük aktarımına kadar geldik. İnşallah bundan sonra bacaklarını biraz daha güçlendirerek hastayı önce destekle daha sonra bağımsız olarak yürütmeyi amaçlıyoruz”dedi.
“Giderek sık karşılaşıyoruz”
Son zamanlarda bu tarz vakalarda artış olduğunu söyleyen vatandaşları bu konuda uyaran Sezer, “Biz bu Covid döneminde özellikle son 3 ila 4 aylık dönemde nöroloji kliniğinden tarafımıza giderek artan sayılarda ve oldukça hızlı olarak Covid sonrası duyu ve motor fonksiyon bozukluğuna yol açan bu sinir tutulumlarını görmeye başladık. Yani hastanın geçirmiş olduğu Covid’e bağlı olarak ortaya çıkan bir klinik tablo olarak karşımızda duruyor. Giderek sık karşılaşmaya başlıyoruz, o yüzden tüm vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum tekrardan. Kendileri için, sevdikleri için, onlar için burada çabalayan, çırpınan sağlık personellerine yardımcı olmak için ne olursunuz maske, mesafe, el hijyeni ve kalabalıklardan uzak durun diyoruz. Sevdiklerimizi bir müddet öpmüyoruz, kucaklamıyoruz Devletimizin onların sağlığı için koyduğu kurallara harfiyen uymaya davet ediyoruz” dedi.
