Bir belediyeden alacağını tahsil edemeyen şirket, İcra Mahkemesi’ne başvurarak belediye başkanının makam aracına haciz koydurdu. Karara itiraz eden belediye İcra Hukuk Mahkemesi kararıyla makam aracına konulan haczi kaldırdı.
Kararı alacaklı şirket temyiz edince devreye Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi. Yargıtay kararında; 5393 Sayılı Belediye Kanununda, ’Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez’ düzenlemesine yer verildiği hatırlatıldı. Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunlu olduğu vurgulandı.
Makam aracı kullanmak zorunlu değil
Kararda, İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczinin mümkün olduğu dile getirildi. Bir malın haciz edilememesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğunun vurgulandığı kararda; haciz edilmezliğin istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği belirtildi.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi kararında şu ifadelere yer verdi:
“237 Sayılı Taşıt Kanunu’nun 4. maddesine göre, belediye başkanı kendisine makam aracı tahsis edileceklerden değildir. Ayrıca görevlerinin yerine getirilebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunması zorunlu değildir. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”