Belçika Temsilciler Meclisi, Dağlık Karabağ krizinde Ermenistan’ı haklı bulduğunu belirten bir tasarıyı kabul etti ve yaşanan çatışmalar nedeniyle Azerbaycan’ı kınadığını açıkladı.
Meclis, Türkiye’nin ise bölgede istikrarı bozucu müdahalelerde bulunduğunu ifade ederek bu eylemlere son verilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye ise Belçikalı parlamenterlerin oy birliğiyle aldığı bu kararı tepkiyle karşıladı.
Belçika Federal Meclisi’ndeki tüm siyasi partilerin ortaklaşa hazırladığı karar tasarısında, “Belçika, Azebaycan’ın Karabağ’daki yeni düşmanlıklarını kınıyor” ifadelerine yer verildi.
Oybirliğiyle kabul edilen tasarıda Belçika hükümetine, savaştan etkilenen Ermeni nüfusa yardım etmek, savaş suçlarını izlemek ve ateşkesi korumak için bir dizi önlem alma tavsiyesinde bulunuldu.
Belçikalı milletvekilleri, Dağlık Karabağ’ın sınırları ile halkın kendi kaderini tayin hakkına saygı gösteren bir barış anlaşmasının müzakere edilmesini de istedi.
Belçika Ermenileri Komitesi, meclisin kararından duyulan memnuniyeti dile getirerek, milletvekillerine teşekkür etti.
Dışişleri’nden açıklama
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Belçika Temsilciler Meclisi’nin kararı için, “Ne tarihi, ne hukuki, ne de sahadaki gerçeklerle bağdaşan bir karardır.” ifadelerini kullandı.
Aksoy, yaptığı açıklamada, Belçika Meclisi’ni, ön yargılı davranmak ve tek yönlü Ermeni söylemlerine alet olmakla suçlayarak, şunları keydetti:
“Söz konusu karar, Türkiye-Belçika ilişkilerine katkı yapmayacağı gibi, bölgede barış ve istikrar sağlanmasına yönelik çabalara da hizmet etmeyecektir. Bu tür kararlar ayrıca, Ermenistan’ın gerçekleri kabullenme sürecini geciktirerek, üzerine düşen sorumlulukları üstlenmekten kaçmaya teşvik etmektedir.”
Aksoy, 1915’te Ermenilerin maruz kaldığı sürgün ve ölümlere atıfta bulunulan kararın da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere, hukukun temel ilkelerine de aykırı olduğunu söyledi:
“Öte yandan, Belçika Temsilciler Meclisinde aynı gün kabul edilen 9 Aralık tarihinin soykırımların kurbanlarını anma günü olarak ilan edilmesine dair kararda 1915 olaylarına yapılan atıf, AİHM kararları başta olmak üzere hukukun temel ilkelerine de aykırıdır.”
