Koronavirüs salgınında birçok ülke, sosyal mesafe ve karantina önlemlerini hafifletmeye başladı. Salgının ilk kez çıktığı ve tüm aşamaları diğer ülkelere göre daha erken yaşayan Asya’da ise ikinci dalga endişesi yaşanıyor.
Salgının büyük ölçüde kontrol altına alındığı Güney Kore’nin başkenti Seul’de yeni vakalar ortaya çıkarken, Çin’de Rusya ve Kuzey Kore’yle sınır komşusu olan Jilin eyaletindeki Şulan kenti, 11 yeni vakanın ortaya çıkması üzerine karantinaya alındı.
Giriş çıkışların Cumartesi gününden beri kontrol altında tutulduğu Şulan’da, günlük ihtiyaçları karşılamaları için her aileden sadece bir kişinin dışarı çıkmasına izin veriliyor.
Dünya genelinde karantinaya alınan ilk şehir olan Vuhan’da hiçbiri ülke dışı kaynaklı olmadığı belirtilen beş vaka görüldü. Salgının başladığı yer olan Vuhan’da 76 gün süren karantina 8 Nisan’da kaldırılmıştı.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Sözcüsü Mi Feng, halkı virüse karşı tedbiri elden bırakmamaları konusunda uyardı ve görülen bu yeni vakaların sosyal mesafe önlemlerinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
Mi, hastalık belirtileri gösterenlerin tıbbi yardım almaları ve test yaptırmaları çağrısında bulundu.
‘Kazanıldığı sanılan bir savaş belki de yeni başlıyor‘
Son vakalardan önce Çin ve Güney Kore’de hastalığa yeni yakalananların sayısı durma noktasına gelmişti.
Konuyla ilgili uzmanların analizlerinde, salgında önlemlerin erken kaldırılmasının risklerine dikkat çekiliyor. Çin’in verileri şüpheli bulunabilir ya da bu kadar büyük bir ülkede tüm vakaların tespit edilmesi zor olabilir. Fakat görece küçük ve sınırlarını daha rahat denetim altına alabilen bir ülke olan Güney Kore’nin salgınla mücadele politikası ve yaşanan süreç tüm dünyaya örnek olabilir, değerlendirmeleri yapılıyor.
Önlemlerin erken kaldırılmasının oluşturabileceği riskleri ve kazanıldığı sanılan bir savaşın belki de yeni başlamış olabileceğini görmek için Singapur’a bakmak yeterli. Nisan başında 2000’den az olan ülkedeki vaka sayısı şimdi 23.000’den fazla.
Öngörüler çarpışıyor
Bir yanda, ”Salgının Asya ülkelerinden birkaç hafta sonra görüldüğü ve şuanki yüksek enfeksiyon oranlarına rağmen sınırlamaları hafifletmek için sabırsızlanan Batı, Asya’dan dersler çıkarabilecek mi?” yorumları yapılırken diğer yanda ”Salgının başından bu yana yaşananların başta Çin ve DSÖ olmak üzere birtakım aktörlerin oyunları ile kurgulandığı” iddiaları var.
Ya batılı hükümetler, Asya’da salgın büyürken küresel bir pandemiyle ilgili güçlü işaretler olmasına rağmen harekete geçmekte geç kaldı ve şuan önlemleri gevşetmekle hata ediyorlar ya da küresel güçlerin özellikle medya gücüyle dikte ettiği bir başka oyunun yeni perdesini izlemeye devam ediyor olacağız.
