Dün sabah saatlerinde Çankaya’da bulunan Maltepe Camisi’nde kısa bir basın açıklaması yapan grup daha sonra buradan Yargıtay yerleşkesine yürümek için harekete geçmişti. Ankara Emniyeti’ne bağlı ekipler yürüyüş yapan gönüllülerinin önünü keserek yürüyüşe müdahale etmişti. Sonrasında 27 kişi darp edilerek gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanların tamamı ifadeleri alındıktan sonra akşam saatlerinde serbest bırakılmıştı.
Kolluk, yargı görevini mi icraa etmeye başladı?
Söz konusu gelişme sonrası Ankara Emniyet Müdürlüğü resmi Twitter hesabından gün içinde yaşanan gelişmeler hakkında bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan Halis Hoca hakkında “Terör örgütü DAEŞ’ın görüşlerini benimseyen ve savunan “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk’un serbest bırakılması amacıyla yürüyüş yapmak istenilmiş” ifadeleri kullanılmıştı. Açıklamada, yargının denetiminde olması gereken kolluk gücünün kendini, yargı makamının yerine koyduğu görüldü.
Halis Hoca’nın hem yargılama esnasındaki beyanlarında hem istihbarat raporlarında hiçbir silahlı örgütle ilişkisi olmadığı açıkça ortada olmasına ve yargılamaların Halis Hoca’nın fikir ve inançları üzerinden ilerlemesi ele alındığında yapılan açıklamada Halis Hoca’nın fikir ve düşünceleri mesnetsiz bir şekilde silahlı örgütlerle ilişkili gibi gösterilmek istenmiştir.
Öyle ki hiç kimsenin fikir ve düşüncelerini sınıflandırmak, kategorize etmek hatta haksızca bir terör örgütü ile ilişkilendirmek ne idareye nede idareye bağlı olan kolluk gücüne ait değildir. Anayasal sistemin koruyucusu olarak nitelendirilen emniyet teşkilatının, anayasa ile güvence altına alındığı belirtilen düşünce ve ifade hürriyeti hakkının kullanımını bu şekilde ihlal etmesi ise altı çizilmesi gereken ayrı bir husustur.
Açıklamada, Halis Bayancuk Hoca’nın yargılamalarında, mahkemelerin kurumlardan talep ettiği istihabarat raporlarıda hiçe sayıldı. Bahsi geçen raporlarda Halis Hoca’nın ne El Kaide ile ne DAEŞ ile bir bağlantısının olmadığı açıkça ortaya konmasına rağmen dün yapılan açıklamada adeta yargı dağıtıldığı görüldü. Asıl trajikomik olan ise bu raporları hazırlayan kurumlardan birinin, söz konusu talihsiz açıklamayı yapan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün de bağlı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı olmasıdır.
Son olarak 2017 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/37098 sayılı soruşturması kapsamında Halis Hoca gözaltına alınmıştı. 15 günlük gözaltı sürecinde yapılan araştırma ve alınan ifadeler sonrasında kovuşturmaya yer yoktur kararı verilmişti. Kararın gerekçesi ise şu şekildedir;
