Türkiye ile dış ticareti 22 milyar doları bulan Çinde bazı firmalar şu sıralar diken üstünde. Hürriyet Gazetesinin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası ile alacak davası ve haciz kararlarına dayandırdığı haberine göre, taraflar arasında bir yıl önce baş gösteren kriz şöyle gelişti:
Çinli firmalarla 10 yılı aşkın bir süredir ticaret yapan eski eşi de Çinli olan Adem Oral isimli vatandaş, 6 yıl önce de Çinli ‘Piyi Textile’ ve ‘Huifeng Warp Knitting’ firmaları ile iş yapmaya başladı. Taraflar arasındaki ticari ilişki sıkıntısız devam etti. Alınan kumaşların ödemesi düzenli yapıldı. Oral’ın bahsi geçen firmalarla görüşmelerine Çinli Huiting Wang isimli biri de aracılık etti. Karşılıklı oluşan güvenle birlikte açık hesap olarak tabir edilen şekilde çalışılmaya başlandı.
Kararlaştırılan tarihler geçti, ödeme yapılmadı
Kriz de bu süreçten sonra ortaya çıktı. Oral, sahibi olduğu United İç ve Dış Tic. AŞ. adına yüklü alımlar yaptı. Yapılan görüşmelerde ödemenin belli bir süre sonra yapılması kararlaştırıldı. Oral, kendi şirketi dışında üç şirket adına daha alım yaptı.
Oral, Mersin, Tokat ve Kırıklareli’nde kurulu bulunan şirketler adına yapılan kumaş alım sözleşmelerini de yetkili kişi olarak kendisi imzaladı. Çinli firmaların yola çıkardığı yüzlerce TIR’dan oluşan kumaşlar Türkiye’ye ulaştı. Ancak kararlaştırılan tarihler geçmesine rağmen ödeme yapılmadı. Çinli firmalar, sözleşmelerde imzası olan Oral ile yürüttükleri görüşmelerden sonuç alamayınca bir yandan alacak davası açarken, bir yandan da savcılığa başvurdu.
Ekipler, gittikleri adresten elleri boş döndü
Savcılık, tonlarca kumaşın alıcısı görünen Mersin, Tokat ve Kırklareli’deki firmaların sahipleri için bilgi istedi. Polisler yaptıkları araştırmada söz konusu adreslere gitti. Ekipler, gittikleri adresten elleri boş döndü.
Kırklareli Vize’deki Kayıtbay Tekstil’in sahibi H. Ç.’nin oğlu, babasının bekçi olduğunu, herhangi bir şirket ile de ilgisi olmadığını söyledi. 3 ildeki firmalar adına mal alımının yapıldığı tarihte henüz kurulmadıkları, yalnızca yaptırılan birer kaşe ile naylon şirketler üzerinden işlemlerin yapıldığı anlaşıldı.
Çin firmalarının avukatı Umut Metin, müvekkillerinin sistematik bir dolandırıcılıkla zarara uğratıldığı görüşünde. Metin “Edindiğimiz bilgilere göre bu sorunu yaşayan Çin firması sayısı 10’a yakın. Bu durum, birçok Çin firmasını tedirgin etmiş durumda” dedi.