Avukat Melek Acay, Halis Bayancuk Hoca’nın tutukluluğunun 3. yılını doldurması üzerine yaptığı değerledirmede 9 Nisan günü Halis Hoca’nın yargılandığı davaya, muhalefet partileri marifetiyle yapılan müdahaleye dikkat çekti.
“Bir hukukçu olarak şunu söyleyebilirim, Halis Bayancuk davası görülürken siyasilerin lincine uğramıştır. Ayrıca dosyasında isnat edilen suçlara dair bir belge bulunmamış ve bunun aksine isnat edilen suç; El Kaide ve IŞİD terör örgütü liderliği iken tutuklanmadan çok önce bu örgütlerle ilgili, onları sohbetlerinde istemediğine ve onların fikirlerini asla benimsemediğine dair youtube kanalında videolar yayınlamıştır. Bu masumiyetinin en kesin delillerindendir.
Bu davadaki asıl mesele, muhalefet vekillerinin daha dava görülmekteyken meclis kürsüsünden davaya müdahale etmeleridir. Anayasa Madde 138’in açık ihlalidir. Madde der ki; “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.”
Muhalefet kendi tutuklu vekilleri için bas bas bağırırken, fikirlerine aykırı fikri bünyelerinde barındıramamaları ilginçtir. Fikir hürriyeti diye diye ortalığı yıkarken fikri için tutuklu bir insanı linç etmeleri hatta tekrar tutuklanması için yargıyı baskı altına almaları, yargının verdiği kararlarda ne derece bağımsız olduğunun resmidir. Nitekim serbest bırakılmasının üzerinden bir kaç saat geçmesiyle Halis Bayancuk tekrar tutuklandı. Türkiye de muhalefet bile fikir hürriyetine muhalifken seçtiğiniz vekillerin temsiliyetini sorgulamanın vakti gelmedi mi? Yarın Halis Bayancuk’un yerinde olmayacağımız ne malum. Adaletsizliğe sessiz kalmayın.”