‘Koronavirüs salgını bildiğimiz dünyayı değiştirdi. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.’ Bu lafı ne kadar fazla empoze etselerde modern dünyanın cahiliyesinde değişmeyen bazı şeyler hayatımızda olmaya devam ediyor.
Birçok coğrafyada değişmeyen zulüm sistemi, darbeci general Sisi’nin yönetimi altında bulunan Mısır’da da işlemeye devam ediyor.
Başta ülkemiz olmak üzere tüm beşeri sistemlerden yakinen aşina olduğumuz sözde adalet anlayışı çerçevesindeki hukuksuzluklar Mısır’da da devam ediyor. Zulümde yarışan yöneticiler, haksız ve delilsiz tutuklamalar, uzun süreli mahkumiyetlerle insanları zindanlara hapsettikleri gibi asgari seviyedeki insani ihtiyaçları karşılayamayan şartlar ile ölümlerine de sebep oluyorlar.
Mısır’da mahkumları belki de bilinçli olarak öldürüyorlar yorumlarına sebep olabilecek veriler gelmeye devam ediyor.
İnsan hakları örgütlerine göre Temmuz 2013’ten Kasım 2019’a kadar Mısır cezaevlerinde 917 tutuklu öldü ve bunlardan 677’sinin tıbbi bakımsızlık nedeniyle can verdiği iddia ediliyor.
24 yaşındaki müzik yönetmeni şüpheli şekilde hayatını kaybetti
Mısır Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, tutuklu sanık Sadi Habeş, etil alkol aldıktan sonra fenalaştı ve kaldırıldığı Tora Hapishanesi kliniğinde vefat etti açıklaması yapıldı. Ayrıca olayın soruşturulduğu da ifade edildi.
Mısır yönetimi, başkent Kahire’nin güneyindeki Tora Hapishanesi’nde tutuklu bulunan 24 yaşındaki müzik yönetmeni Şadi Habeş’in öldüğünü duyurduğunda buna şaşıran kişi sayısı çok azdı çünkü Mısır cezaevlerinde bu tür şüpheli ölümlerin sayısı son yıllarda bir hayli artmış durumda.
Açıklamada, Habeş’in bilinç kaybı ve nabzında ritim bozukluğu yaşaması nedeniyle hapishanenin kliniğine kaldırıldığı ve pek çok testten geçirildiği halde bir sorun tespit edilemediği ve yapılan tedavilere yanıt vermeyip hayatını kaybettiği bildirildi.
Habeş’in koğuşundaki iki mahkumun verdiği bilgilere de yer verilen resmi açıklamada, genç yönetmenin ölmeden önce psikolojik durumunun iyi olduğu, kronik hastalığının bulunmadığı ve herhangi bir saldırıya da maruz kalmadığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, Habeş’in bedeninde herhangi bir yara ya da darp izine rastlanmadığı, hapishane doktorunun, “sanığın yanlışlıkla bir miktar alkol aldığını ve midesinde ağrı duymaya başladığını” aktardığı kaydedildi. Fakat mahkumların en yakınlarının ziyaretlerine dahi izin verilmeyen bir cezaevinde alkolü nasıl ve nereden temin ettiği gibi sorular cevapsız kaldı.
Genç sanatçı Sadi Habeş, 2018 Mart’ında 6 kişiyle birlikte tutuklanmış ve yaptıkları “Belaha” isimli şarkıda Sisi’yi hicvettikleri iddia edilmişti. Söz konusu şarkı, en popüler video paylaşım platformu olan youtube’da 5 milyondan fazla izlenme almıştı.
Kendi kanunlarını çiğnemeyi adet haline getiren bir beşeri sistem daha
Duruşma öncesi gözetim adı verilen bir bahaneyle tutuklananların, kanun gereği 45 günde bir durumlarının gözden geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca bir mahkumun mahkemeye çıkarılmadan 2 yıldan fazla tutuklu bulundurulamayacağı da Mısır yasalarının bir maddesi. Ama Habeş tam 777 gündür tutuklu bulunmaktaydı.
2 Mayıs günü, Mısır’ın insan hakları ihlalleriyle ünlü Tora cezaevinde öldüğü açıklanan Mısırlı genç müzik yönetmeni Sadi Habeş’in son dönemlerine ait sözleri, dünyadaki en büyük yıkımın bir virüsten kaynaklanmadığını birkez daha gözler önüne sermiş oldu:
“Hapishane değil, insanı yalnızlık öldürür. Ölmemek için desteğinize ihtiyacım var. Hep direnmeye ve bildiğiniz şekilde dışarıya çıkmaya çalıştım ama artık dayanamıyorum.”
Kaynak: Haksöz Haber, Al-Monitor