Bilim insanları, yapılan çalışma ile mevcut salgındaki vakalar arasındaki semptom farklılıklarını ilk kez incelendiğini aktardı. Bununla birlikte, cinsel organlarda görülen cilt lezyonlarının sıklığının, endemik olmayan ülkelerde maymun çiçeğinin yayılmasında eşcinsel ilişkinin önemli rolüne işaret ettiği vurgulandı.
Çalışmada incelenen katılımcıların 54’ünün tamamının maymun çiçeği hastası ve erkek olduğu, ortalama yaşlarının ise 41 olduğu belirtildi. Hastalar, salgının başlangıcında, Mayıs ayında 2 haftalık bir süre boyunca İngiltere’deki cinsel sağlık kliniklerine başvurdu.
Diğer taraftan, katılımcılarının hiçbirinin daha önce hastalığın daha önce endemik olduğu Sahra altı Afrika’ya seyahat etmediği bildirdi. 54 erkekten 52’si, yakın zamanda maymun çiçeği olan herhangi biriyle temas halinde olduklarının farkında olmadıklarını söyledi.
Cinsel geçmişleriyle ilgili soruları yanıtlayan gönüllülerin 47’si, semptomlar ortaya çıkmadan önceki 3 hafta içinde en az bir yeni cinsel partneri olduğunu ve 52 kişiden 29’unun (yüzde 55,8) önceki 12 hafta içinde 5’ten fazla yeni partneri olduğunu açıkladı.
Hastaların neredeyse tamamı (49/54) geniltal bölgelerinde lezyon ve döküntüler olduğunu bildirdi. Sadece beş hastanın hastaneye yatırılması gerekti ve kimse ölmedi.
Diğer taraftan, hastaların dörtte birine maymun çiçeği ile aynı zamanda cinsel yolla bulaşan başka bir enfeksiyon teşhisi kondu.
Çalışma yazarları, semptomatik bireyleri daha doğru bir şekilde tanımlamak için genital döküntülerin birincil semptomunun maymun çiçeği vaka tanımlarına eklenmesi gerektiğini öne sürdüler.
Öte yandan, şu anda endemik olmayan ülkelerde (Sahra altı Afrika dışı), çoğunlukla Avrupa ve Kuzey Amerika’da bulunan 5 bin 700’den fazla maymun çiçeği vakası bulunuyor.
