Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri faaliyetlerini artırması ve başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin Ukrayna’ya yönelik silah sevkiyatlarını artırmasıyla bölgede gerginlik artıyor.
Avrupa, tükettiği doğal gazın yaklaşık yüzde 40’ını, bir başka deyişle 175 milyar metreküpünü Rusya’dan ithal ediyor. Rusya ise gazını kıtaya ağırlıklı olarak Belarus ve Polonya üzerinden geçen Yamal-Avrupa, Baltık Denizi’ni kullanan Kuzey Akım boru hatları ve Ukrayna üzerinden gönderiyor.
Gazprom verilerine göre, şirketin Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderdiği yaklaşık doğal gaz miktarı geçen yıl yaklaşık 42 milyar metreküp düzeyindeydi.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik olası işgal adımı, Avrupa’nın Rus gazına yönelik bir yaptırım hamlesi ve Rusya’nın Avrupa’ya yönelik gaz akışını durdurma ihtimali tüm bölgede enerji krizinin devam ettiği bir dönemde endişeleri körüklüyor.
Alternatif güzergahların önemi artıyor
Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’yı işgal etme tehdidi artan Rusya’nın gaz arzını daha da azaltması veya tamamen durdurmasına karşı acil durum planlaması yapmaya çalışıyor.
Rusya’dan akışın kesintiye uğraması halinde gaz tedarikinin devamı için ABD, Norveç, Mısır, Cezayir, Azerbaycan ve Katar ile olası swap anlaşmaları için Asya ülkelerine gözünü çeviren AB, yaşanabilecek kesintinin yerini tutacak bir seçenek bulmakta zorlanıyor.
Rus doğal gazının kesilmesi halinde Avrupa’nın elinde çok fazla seçenek bulunmaması Avrupa’daki endişeleri daha da artırıyor.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel verilere göre, AB’nin 2021 yılında gaz ihtiyacının yüzde 38,2’si Rusya’dan, yüzde 21,9’u Norveç’ten, yüzde 18,4’ü sıvılaştırılmış doğal gazdan (LNG), yüzde 9,4’ü Cezayir’den, yüzde 9,1’i AB ülkeleri üretiminden, yüzde 2,2’si Azerbaycan’dan ve yüzde 0,8’i Libya’dan sağlandı.