Zemmour’un “Cumhurbaşkanı olunca Muhammed gibi Müslüman ismi verilmesini yasaklayacağım” sözleri polemik oldu.
Fransa’da cumhurbaşkanlığı yarışı tüm hızıyla sürerken, uzun süredir aday olup olmayacağı tartışılan yazar Eric Zemmour’un, Anayasa gereği aday olabilmek için belediye başkanlarından destek imzası toplamaya başlaması, rakiplerinin seçim hesaplarını alt üst etti.
Fransız aşırı sağcı yazarın, yıllardır savunduğu aşırı sağ tezlerini içeren “Fransa son sözünü henüz söylemedi” adlı kitabı da daha çıktığı gün siyaset gündeminde sert etki yarattı. Zemmour’un Fransız bayrağı önünde seçim afişi havasındaki kitap kapağı, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimlerde yayınlanan “Great Again” afişinden esinlenerek bastırıldığı ve Zemmour’un seçimlere hazır olduğu mesajı verdiği yorumlarına neden oldu. Zemmour ise “henüz imza toplama aşamasında olduğunu ve doğru zaman geldiğinde adaylığını resmen açıklayacağını” söyledi.
Kitabını anlatmak için konuk olduğu kamu televizyonu France 2’de ünlü gazeteciler Laurent Ruquier ve Lea Salame’nin sorularını yanıtlayan Zemmour’un Müslüman göçmenler hakkındaki sözleri programa damgasını vurdu. Gazeteci Lea Salame’nin “İslam’ın cumhuriyet ile uyuşmadığını savunuyorsunuz. Yarın iktidara gelirseniz ne yapacaksınız? Bütün Müslümanlar’ı kovacak mısınız?” sorusuna Zemmour, şu yanıtı verdi:
“Fransa; eşitlik, özgürlük, kardeşlik demek. İslam ise boyun eğme, eşitsizlik ve ümmet yani Müslümanlar arası kardeşlik demek. Ama elbette Müslümanlar’a saygılı olmalıyız. Sadece İslam ve İslamcılar değil, İslam ve Müslümanlar’ı da ayırıyorum. Tıpkı bir dönem totaliter bir ideoloji olan komünizmle mücadele ettik ama hiçbir komünist fikrinden dolayı baskı görmedi. İnanç, yasal ve politik kurallar ile ümmet ve Müslüman ulusunu birbirinden ayırmalıyız. Bunu yaptığımızda ilerleyebiliriz. Dinlerini inanç ve ibadet ile sınırlamak ve dini/politik kurallarını topluma uygulamalarını sınırlamak gerekir. Fransız Devrimi’nden sonra, Napolyon’un Yahudiler’le yaptığı gibi. Herkes birey olarak Yahudi ancak millet olarak değil. Napolyon onlara ‘Paris’i Kudüs gibi düşünmelisiniz’ dedi. Bugün bütün Müslümanlar’a ben de aynı şeyi söylüyorum.”
“Ne yapacaksınız isim yasağı mı getireceksiniz?” sorusu üzerine Zemmour, “Evet. 1803 yasasını yeniden getireceğim” karşılığını verdi. Gazetecilerin, “Cumhurbaşkanı olursanız bir Fransız oğluna Muhammed adı veremeyecek mi?” diye ısrarla sorması üzerine Fransız yazar, “Hayır, Muhammed adını veremeyecek. İkinci isim olarak verebilir. Camilere gidebilecekler ama selefi camiler, şiddeti öven camilere göz açtırılmayacak. Mısır’da zaten yasaklandı, Müslüman Kardeşler, Selefi örgütler yasaklanacak. Tıpkı şimdiki hükümetin sağcı Generation İdentitaire adlı grubu yasakladığı gibi. Burada ilke asimilasyon olacak. Eğer hala 3. nesil çocuğuna Muhammed adını veriyorsa, bunu son derece üzücü buluyorum. Normal olarak bir önceki neslin zaten ismini değiştirmiş olması gerekiyordu” dedi.
Muhammed açıklamasına sert tepki
Eric Zemmour’un sözlerine mensubu olduğu aşırı sağ cephe de dahil hemen tüm çevrelerden tepki geldi. Zemmour’u yakından tanıyan ve destekleyen aşırı sağcı Beziers Belediye Başkanı, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün eski Başkanı Robert Menard, Twitter’dan paylaştığı mesajında “Zemmour’un İslam’ın Cumhuriyet’le bağdaşmayacağı tezine katılmıyorum. İslam değil İslamcılık Cumhuriyet’le bağdaşmıyor. Muhammed adına gelince, Bu son derece hatalı bir açıklama. Adınız Muhammed ya da Nureddin olabilir ama mükemmel bir Fransız olabiliriz” dedi.
Loic Letemplier adlı Fransız bir sosyal medya kullanıcısı da, “Sırf Eric Zemmour’a inat, oğlum olursa adını Muhammed koyacağım. Tapınak anlamına gelen soyadımla mükemmel bir uyum oluşturur” diyerek ironik yanıt verdi.
Bazı sosyal medya kullanıcıları da Eric isminin İskandinav kökenli, Zemmour soyadının ise “Cezayir Berberleri’ne ait bir isim” olduğunu hatırlatırken, bir grup da Fransızlar’ın koyduğu İrlanda asıllı “Kevin”, Amerikan “Jordan”, İtalyan “Guiseppe” gibi isimlere dikkat çekerek, “Bunları da mı yasaklayacaksınız?” sorusunu sordu.
Sosyalist Partili Seine-Saint-Denis yöneticisi Stephane Troussel de, “Muhammed, Jade, Leyla, Pablo, Mehdi, Adam, İnes,… adları ne olursa olsun, hepsi Cumhuriyet’in çocukları. Asıl Zemmour’u sandıkta ve TV ekranlarında yasaklayalım” mesajını paylaştı.
Macron’un adaylığını güçlendiriyor
Aday olursa, hem aşırı sağcı aday Marine Le Pen’in, hem de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı ikinci tura yükselmeyi umut eden merkez sağ parti Cumhuriyetçiler’in oylarını bölecek olan Zemmour’un adaylığı, Macron’un kazanma ihtimalini arttıracak. Harris İnteractive tarafından bugün yapılan son anket, yüzde 25 civarında oy oranıyla dirsek dirseğe yarışan Macron-Le Pen yarışında dengeleri değiştiriyor. Ankete göre, Zemmour aday olursa Macron’un oyları yüzde 23’te kalırken, Marine Le Pen’in oyları yüzde 18’e gerileyecek.
“İslam ve göçmen karşıtı söylemleriyle” siyasi yelpazede kendisine yer bulan Zemmour, Fransız siyasetinde yaratacağı etki nedeniyle “pimi çekilmemiş bomba” diye tanımlanıyor. Eric Zemmour’un, anketlerde yüzde 7 ila yüzde 10 oy alacağı tahmin ediliyor.
Ancak, aday olabilmek için belediye başkanlarından imza toplamaya başlayan Fransız yazar, henüz adaylığını resmileştirmedi. Bu sabah RTL Radyosu’na konuşan Zemmour, seçimlerde aday olsa da olmasa da,“Fransız kültür ve medeniyeti“, “göçmen problemi” , “siyasi İslam” gibi temaları seçim gündemine getirmekten dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Fransız yayın denetim kurumu CSA’nın, “Adaylık için imza toplamaya başlayan Zemmour’un artık gazeteci-yazar gibi CNews haber kanalındaki programına devam edemeyeceğini” belirterek, Zemmour’un konuşma saatlerinin de tıpkı diğer adaylar gibi sayılmasını istedi. Bu uyarı üzerine Zemmour’un, CNews’teki görevine son verildi.