Covid-19 yasaklarının kaldırılması ile ülke genelinde piknik ve mesire alanları halkın kullanımına açıldı. Bu kapsamda Konya ve Van’da dergi temsilcilikleri bünyesinde düzenlenen pikniklere yüzlerce kişi katıldı.
Son olarak Tevhid Dergisi İstanbul temsilciliğinin düzenleyeceği piknik organizasyonu için gerekli idari bildirimler, usulüne göre yapıldı. Fakat, organizasyondan bir gün önce mesire alanına giderek piknik için teknik ve fiziki tertibatı hazırlayan Tevhid Dergisi gönüllülerine hukuksuz bir şekilde müdahale edildi. Çatalca Kaymakamlığı’nın vermiş olduğu resmi imzalı belgeyi hiçe sayan Jandarma ekipleri, hiçbir gerekçe sunmaksızın Tevhid Dergisi gönüllülerinin alanı terk etmesini aksi takdirde zor kullanacaklarını beyan ettiler.
Dergi yetkililerinin ilçe kaymakamlığınca verilen belgeyi göstermesi üzerine Jandarma’nın “O bizi bağlamaz, o imza kaymakamın imzası değil, kalem görevlisinin imzası” demesi bir kez daha bir muz cumhuriyetinde yaşadığımızı bizlere hatırlattı.
Bunun üzerine kaymakamlığa giderek, jandarmanın gerekçe sunmaksızın Kaymakamlık iznini tanımadığını söyleyen Tevhid Dergisi yetkilileri ikinci bir şoku da burada yaşadı. Kaymakamlık görevlisi, dergi yetkililerinin elinden daha önce verilen izin kağıdını çekerek, “Sizin piknik yapmanız yasak, yanlışlıkla izin verdik!” ifadelerini kullandı. Belgenin daha önce çekilen bir fotokopisi olduğu için bu hukuk tanımaz zorbalığı kanıtlamak hiç de zor olmayacaktı ancak asıl mesele bu değildi.
Tevhid Dergisi yetkilileri, Çatalca Kaymakamlığı’nın hukuk ve usul tanımaz, idari personelinin keyfi tutumu ile zaman kaybetmemek adına Silivri ilçesi sınırları içinde bulunan özel bir mülkte piknik yapmak için mülk sahibi ile anlaştı. Pandemi tedbirleri kapsamında bu alanda piknik yapacaklarını mülk sahibi ile birlikte Silivri Kaymakamlığı’na giderek bildirdiler. Silivri Kaymakamlığı personelinin arkadaşlarımızı saatlerce beklettikten sonra “Silivri’deki piknik izinleri ile ilgilenen personel izinde olduğu için bu işlere Çatalca Kaymakamlığı bakıyor” şeklinde ciddiyetsiz bir tavır sergilemesi ve pikniğe hiçbir suretle izin verilemeyeceğini söylemesinin ardından rotalarını Anadolu yakasına çevirdiler.
Ormanlık alandaki piknik kamu sağlığını tehdit ediyormuş!
10 Temmuz günü Anadolu yakasında bir piknik alanı ile yazılı anlaşma yapılmasına ve hiçbir kanuni engel olmamasına rağmen gece geç saatlerde piknik alanına gelen polis ekipleri, “Piknik yapmanın yasak olduğunu” iddia ederek alanın terk edilmesini talep ettiler.
1 Temmuz itibarıyla tüm kısıtlamaların kalktığı, piknik, mesire gibi alanların hiçbir sayı kısıtlaması olmaksızın halkın kullanıma açıldığı bu günlerde idari makamların bu uygulamaları, hukukun tamamen rafa kaldırıldığını göstermektedir. Bir hukuk devleti olduğu iddiasındaki Türkiye’de idari makamlar, ister hukuka uygun ister hukuka aykırı olsun, yaptığı her işlemi mutlaka gerekçelendirmelidir. Tevhid Dergisi gönüllülerini engellerken en ufak hukuki bir gerekçe ya da sebep ortaya koyamayan idari makamların bu tutumları “biz dedik oldu” ifadesinin hukukun yerine geçtiğini gözler önüne sermektedir.
Gerekli kurumlardan izin alınmasına rağmen piknik organizasyonumuzu engellemek isteyen kolluk kuvvetleri, Tevhid Dergisi camiasının şehir merkezinden kilometrelerce uzakta piknik yapmasını kamu sağlığı, kamu güvenliği ve kamu barışı için ‘tehlikeli(!)’ bularak müdahalede bulundu ve organizasyonumuz iptal edildi.
Gece yarısı Kaymakama ilçede toplu piknik yasağı kararı aldırdılar
Gece yarısı kaymakamlıktan alel acele alınan bir yazı ile piknik alanına gelen polis ekipleri toplu bir pikniğe izin vermeyeceklerini belirttiler. Söz konusu ilçede pandemi tedbirleri, kamu sağlığı, toplumsal barış gibi piknik ile alakası olmayan gerekçelerle piknik yapmanın an itibariyle yasaklandığı belirtilerek alanın terk edilmesi talep edildi.
Yüce Allah’tan kendi rızası için bir araya gelmek isteyen kullarını en kısa sürede daha hayırlı ve güzel bir şekilde bir araya getirmesini dileriz. Hukuku, kendi gibi düşünmeyenler üzerinde keyfi bir baskı aracı olarak kullananları da yine alemlerin rabbi olan Allah’a şikayet ederiz.