Bağcılar ve Bakırköy’de yapılan basın açıklamaları sonrası Tevhid Dergisi gönüllülerinden oluşan iki grup Bakırköy Adliyesi’ne yürümek istemişti. Polis ekipleri Bakırköy meydanında toplanan grubun basın açıklaması yapmasına engel olarak, yürüyüş için izin vermeyeceklerini söylemişti. Sonrasında gözaltına alınan Tevhid Dergisi gönüllülerinin tamamı savcılık talimatı ile ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardı. Geçen iki aylık zaman zarfında adli tahkikatı tamamlayan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı barışçıl bir şekilde farkındalık eylemi yaparak seslerini duyurmak isteyen Tevhid Dergisi gönüllülerinin tamamı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Savcılık makamının kamu adına yaptığı detaylı hukuki inceleme sonrası, kitlenin “2911 sayılı toplantı, gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet” ve “suçu ve suçluyu övme” suçlarının kanuni unsurlarının oluşmadığı belirtilerek takipsizlik kararı verildi. Yapılan incelemede özellikle Tevhid Dergisi gönüllülerinin hiçbir surette şiddet unsuru içermeden oturma eylemi ve sessiz bir yürüyüş gerçekleştirmek istedikleri, bu durumunda AİHS ve Anayasa çerçevesinde korunan temel haklardan olduğu vurgulandı. Bununla birlikte taşınan dövizlerde ve giyilen yeleklerde yazan yazıların “suçu ve suçluyu övme” veya “şiddete teşvik” gibi olgulardan uzak olduğu belirtildi. Kararda kitlenin “düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı” ve “barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı” sınırları içinde kaldıklarının vurgulandığı görüldü.
Sonraki günlerde farklı illerde de devam eden Özgürlük Yürüyüşleri, oturma eylemleri ve basın açıklamalarının tamamı çeşitli safhalarda polis engeli ile karşılaşmıştı. Özellikle Ankara’da geçekleşen etkinlikler kimi medya organları ve gazeteciler tarafından yanlış bilgiler ve soyut iddialarla farklı noktalara çekilmek istenmişti. Hukuksuz bir yargılama hakkında düşünce ve ifadelerini ortaya koyan Tevhid Dergisi gönüllülerine “IŞİD terör örgütü mensupları” gibi oldukça uçuk bir iftira atılarak sosyal medyada yanlış bir algı oluşturulmaya çalışılmıştı.
Üst derece mahkemesinde kesinleşmiş bir cezası olmamasına rağmen Halis Bayancuk Hoca hakkında “IŞİD lideri” ifadeleri kullanılan köşe yazısı ve haberlerde yargılamalardaki hukuksuzluklara ve çelişkilere tek satır dahi yer verilememişti. Öncesinde ve sonrasında hiçbir şiddet eylemine karışmamış, basın açıklamalarını güvenlik güçlerinin uyarıları doğrultusunda mukavemet göstermeden sonlandıran Tevhid Dergisi gönüllüleri hakkında “IŞİD’çiler meydanlarda” gibi ifadeler kullanan köşe yazarı ve yayın organlarının kamuoyunu aldatmaya yönelik girişimleri Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği bu kararla bir kez daha görülmüş oldu.
Temennimiz, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hukuka ve vicdana uygun bu kararının aynı iddialarla başlatılan soruşturmalar için emsal teşkil etmesidir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kamu Adına kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair” verilen kararın ilgili kısımlarının tamamı;
