Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisinde, DEİK Yönetim Kurulu Üyeleri ile yapılan toplantıda konuşuyor. Erdoğan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
“Türkiye olarak ticaret diplomasisi alanında yeni bir sıçramaya ihtiyaç duyuyoruz.
2020 son ayında tüm zamanların ihracat rekorunu kırdık. Bu süreçte hep ihracatçılarımızın yanında yer aldık. Salgın döneminde sanal ticaret heyetleri, sanal fuarlar, elektronik ticaret faaliyetleri gibi organizasyonlarla ihracatçılarımızı desteklemeyi sürdürdük. Ağustos ayında devreye aldığımız kolay ihracat platformu dünyadaki emsallerine göre çok daha kapsamlı ve etkin hizmetler vermektedir.
102 ülkedeki 146 merkezde görev yapan ticari müşavirimizle dünyanın her yerinde ihracatçılarımızın yanında olduğumuzu gösteriyoruz.
Geçtiğimiz yıl başlayan yakın tarihin en şiddetli salgını sürecinde küresel ticaret, sermaye akımları, yatırımlar, turizm başta olmak üzere ekonomilerde tarihi daralmalar yaşandı.
Salgının seyrine ilişkin belirsizlikler önümüzdeki dönemi küresel ekonomi açısında daha da zorlaştırıyor. Türkiye olarak Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nins sağladığı avantajlar sayesinde sosyal bünyeyi ve ekonomiyi destekleyecek tedbirleri hızla devreye aldık. Nasıl bir musibetle karşılaşırsak karşılaşalım Türkiye’nin her türlü zorluğa, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara hazırlıklı olduğunu herkese gösterdik.
Salgının etkileriyle mücadeleyi, hem makro ekonomik hem de mali alanda atacağımız adımlarla destekleyeceğiz.
Türk lirasının dolara karşı yüzde 12, Avro’ya karşı yüzde 10 düzeyinde değer kazandığını görüyoruz. Paramızın değerindeki artış ve altın fiyatlarındaki gerileme sayesinde kasım ayından bu yana merkezi yönetim borç stokumuz 150 milyar lira azaldı. Sadece bu netice bile 2020 yılı milli gelir tahminimizin yaklaşık yüzde 3’üne denk geliyor.
Ekonomi ve hukuk alanındaki reform gündemimizle ilgili yoğun gündemimizle ilgili yoğun bir hazırlık dönemini geride bıraktık. Yakında reformları kamuoyuyla paylaşacağız, reform gündemimize uygun adımları hızla hayata geçireceğiz.
Yüksek faize karşı olduğumu söylemek boşuna değil. Bütün bunları bu işi yaşayarak söyleyen birisiyim. Şu an karşımda ağırlık yatırımcılarımız var, birçoğunuzun faiz yükü altında ezildiğinizi biliyorum. Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum.
Bankalarımız ne kadar kâr etmiş bunu konuşuyor. Sen ne kadar yatırımcı kazandırdın bunu söylesene. Ne kadar yatırımcı var, ne kadar istihdam var bunu konuşmuyorlar. Bana yatırım, istihdam, üretim, ihracat lazım. Bu dördü yoksa hiçbir şey yok. Dünyaya bakalım faiz oranı ne? Japonya’da eksi, Avrupa 1-2, İsrail eksi,. Biz yüksek faizlerle övünüyoruz. Ve birçok şirketimizi batırmakla övünüyoruz. Ben bunlara karşıyım. Mücadelem devam edecek. Kim ne derse desin. İnanmıyorum. Yüksek faizle bir yere varamayız.
Kur istikrarı enflasyonla mücadelede oldukça önemli yer tutuyor. Domates, patates, leblebi çekirdek bunlarla mücadele ederiz derseniz bir yere varamazsınız. Asıl iş faizi düşürerek enflasyonu aşağı çekmektir. Faiz enflasyonla doğru orantılıdır. Ne kadar aşağı çekerseniz o da aşağı iner. Biz bunu yaşadık.
Enflasyonla mücadeleyi etkili bir şekilde sürdüreceğiz. Cari açıkla da mücadele edeceğiz. İthal ara malı bağımlılığını azaltmada önemli yol kat ettik. Turizm ve hizmet sektörlerinde de toparlanma cari açıkla mücadelemizde katkı sağlayacaktır. Güven ve istikrardan taviz veremeyiz. Bizim dönemimizde ekonomimizin en güçlü yanlarından biri sağlam kamu maliyesi olmuştur. Düşük borçluluk oranlarımız sayesinde pek çok ülkeden olumlu yönden ayrıştırıyor. Alacağımız tedbirlerle bütçede de olumlu adımlar atacağız.
Yıl sonu rakamları bugün itibariyle netleşti. Bütçe harcamaları 1,202 trilyona ulaştı ve hedef altında kaldı. Gelirde beklenti üzerine ulaştık ve 1,29 trilyona ulaştık. Bütçe açığımız 173 milyar lirayı bile bulmayarak program hedefi olan 230 milyar liranın altında kaldı. Büyüme oranının gerçekleşmesi durumunda bütçe açığı milli gelirin yüzde 3,6 altına gerilemiş olacak. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10,7lik bütçe açığı verildiği dönemde sağladığımız başarı takdire şayandır. Ekimin 2. yarısından itibaren vaka sayılarımız tüm dünyadaki gibi hızla artmaya başladı. Önce insan diyerek salgının önünü kesmek için gereken tedbirleri uygulamaya başladık. Mali dengeler bu gelişmelerden etkilendi. 2021’de de hissedileceği belli oluyor. Tüm dünyada ekonomilerin toparlanmasını geciktiriyor. Bütçe öngörülerimize yönelik riskleri beraberinde getiriyor. Salgın tedbirleri sebebiyle yavaşlama vergi – vergi dışı gelirlerimizde düşüş gösteriyor. Esnaf destek paketi, KÇÖ, gibi desteklerde artışlar söz konusudur. Bütçe açığını milli gelir oranını yüzde 3,5’u seviyesinde tutmayı yeni hedef olarak belirledik.
Özellikle kamu harcamalarını daha verimli hale getirecek bir tasarruf programını hayata geçireceğiz.”
