Cezaevindeki eziyet 3 yıl sonra ortaya çıktı!

Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, tutuklu bulunan Gökhan Gündüz, cezaevindeki birtakım uygulamaları protesto etmek istedi. Bu amaçla 25 Mayıs 2017’de kantin önünde oturma eylemi yapmaya karar verdi. Eyleme müdahale eden infaz koruma memurları Gökhan Gündüz’e sert müdehalede bulunarak kolunu kırdı.

Bu sırada iddiaya göre, R.Ş. adlı infaz koruma memuru tarafından yere yıkılan ve kafasını betona vuran Gökhan Gündüz’ün kolu büküldü. Bükmenin etkisiyle kolu kırılan Gündüz, bu şekilde kolundan tutulup sürüklenerek götürüldü. Hastaneye kaldırılan Gündüz’ün kolunun kırıldığı tespit edildi.

Gündüz’ün Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru sonucu memurlar hakkında etkin soruşturma yapılması istendi.

Memurlara ceza yok, Kolu Kırılan tutuklaya var

Nöbetçi müdürün arasında bulunduğu 5 infaz koruma memuru, hakkında tutanak tutuldu.  Tutanakta olay, “Tutuklu koğuş şebekesi girişine getirildiğinde kapının açılması beklenirken kasten kolunun üzerine gelecek şekilde kendisini sertçe yere attı” diye anlatıldı. İnfaz memurları hakkında açılan idari soruşturmadan hiç bir sonuç çıkmadı.

Kolu kırılan Gündüz’e ise marş söylediği için, bir ay haberleşme veya iletişim (mektup) araçlarından yoksun bırakma, onunla eylem yapan 3 arkadaşına da hücreye koyma veya ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezaları verildi.

Gündüz’ün kolunun kırılmasıyla ilgili Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmadan takipsizlik kararı çıktı. Gündüz’ün avukatı Engin Gökoğlu’nun itirazından sonuç çıkmayınca, olay AYM’ya taşındı.

Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirme sonucunda tutuklunun kolunun kırılmasını “eziyet” diye değerlendirerek, infaz koruma memurları hakkında yeniden soruşturma yapılmasına karar verdi. Bu nedenle kararın örneğini Kırıkkale Başsavcılığı’na gönderen AYM, Gökhan Gündüz’e ise 70 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Eziyet olarak nitelendirilmesi mümkündür

Savcılığın etkin soruşturma yapmamasına eleştiren Yüksek Mahkeme, olay yerine ilişkin kamera görüntülerine de ilişkin, şunları belirtti:

“Adli soruşturmada da Cumhuriyet savcısı tarafından kamera görüntülerinin içerikleri ortaya konulmamış ve infaz koruma memurlarının beyanlarının görüntülerle uyumlu olup olmadığı tespit edilmemiştir. Dolayısıyla bu görüntüleri çözümleyerek gerçekte neler yaşandığını ortaya koyup olayı aydınlatabilecek imkâna sahip olan soruşturma makamlarının bu konuda sessiz kalması, onlara düşen -açıklama yapma şeklindeki- ispat yükümlülüğüne aykırılık oluşturmaktadır. Bu durumda başvurucunun iddiaları doğrultusunda kamu görevlileri tarafından kolunun bükülerek kırıldığının kabulü gerekmektedir.

Somut olayın gerçekleşme koşulları, başvurucunun kolunda meydana gelen kırığın niteliği ve bu durumun başvurucu üzerindeki muhtemel fiziksel etkileri birlikte değerlendirildiğinde eylemin eziyet olarak nitelendirilmesi mümkündür.”

Kamu görevlilerin etkisiyle mi olduğu açığa çıkarılmadı

“Öte yandan Savcılığın kararından, başvurucuda bir yaralanma meydana gelip gelmediği veya geldiği kabul edilse dahi söz konusu yaralanmanın kamu görevlilerinin müdahalesi sonucunda mı gerçekleştiği hususunda açık bir değerlendirme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle yaralanmanın niteliği ve nasıl gerçekleştiği aydınlatılmış değildir. Dolayısıyla soruşturmadaki eksiklikler ve ulaşılan sonuç Savcılığın gerçeği ciddiyetle öğrenme çabası içinde olduğu konusunda kuşku uyandırmaktadır. Tüm bu eksiklikler birlikte değerlendirildiğinde başvurucuya karşı kötü muamele oluşturduğu iddia edilen eylemlere yönelik olayın aydınlatılması amacıyla etkili bir ceza soruşturması yürütülmediği sonucuna ulaşılmıştır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img

Sıcak Gelişmeler

Benzer Haberler