TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’na açıklama yapan Selim Özalp, Türkiye’deki yer kabuğunun yapısı ve jeolojik devinimini çalıştıklarını söyledi.
Haberde geçen bilgiye göre Özalp, Türkiye Bölgesel Ölçekli Sıvılaşma Yatkınlık Haritaları Projesi başlatıldığını, 2020 itibarıyla Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun belli bölümünün çalışıldığını, 2023’e kadar tamamlanarak yayınlayacaklarını açıkladı.
İzmir’deki yıkımın ‘sıvılaşmadan’ kaynaklandığını ifade eden Özalp şöyle konuştu:
“Hemen hemen bu gevşek yaşlı çökellerin çoğunun yer aldığı -son İzmir depreminde de gördük- yapı hasarlarını bir kenara bırakacak olursak, yıkımların bir kısmı maalesef bu yüzden oldu. Son İzmir depremini düşünün. Fay hattı oradan geçmiyordu ama evler yıkıldı, benzer şekilde, 99 depremlerinde Halkalı’da, Avcılar’da evler yıkıldı, bunlar hep o sıvılaşmanın getirdiği yıkım. Adapazarı’nda meydana gelen hem 1999 hem 1967 depremlerinde görüldü. 1939 ile 1992’deki Erzincan depremlerinde de yine tam fayın üzerinde olmamasına rağmen bu sıvılaşmaya müsait alanlarda kurulduğu için yapılardaki hasarları ve bunun getirdiği maalesef can ve mal kayıpları yaşadık. Şimdi son 2,5 milyon yıl içerisinde çökelmiş, orada birikmiş, genelde gevşek tortulardan oluşan alanların haritası yapılıyor.”
2005 raporunda İzmir detayı
Özalp, İzmir’deki sıvılaşma ve olası depremde yaşanacak tehlikenin 2005’te hazırlanan MTA raporunda yer aldığını söyledi. Raporda, “İzmir’in büyük çoğunluğu körfez çevresindeki delta düzlükleri üzerindedir. Yakın çevre faylarından kaynaklanabilecek büyük depremlerde bu alüvyon alanlarda zemin büyütmesi, sıvılaşma, körfez kıyıları boyunca ise yanal yayılmaların gelişmesi beklenilen bir sonuçtur” ifadesi yer alıyor.