Türkiye otomotiv pazarında 2019’un son çeyreğinden beri yaşanan stok sorunu bir türlü aşılamıyor. Talebi karşılamakta zorlanan otomotiv firmaları en az iki üç ay sonrasına gün veriyor. Stok sorununun kısa vadede çözülmesi de pek mümkün görünmüyor. Yaşanan bu durum otomotiv sektöründe ‘torpil’ dönemini başlattı.
İstedikleri otomobile kavuşmak için aylarca beklemek istemeyen tüketiciler ise çareyi torpil yönteminde buldu.
Tüketiciler, otomotiv sektöründe çalışan bir tanıdık bulup, adını bekleme listesinde ilk sıralara yazdırmaya çalışıyor. Hal böyleyken, koronavirüs salgını başta olmak üzere unutlmaz olayların yaşanmaya devam ettiği 2020, otomotiv sektöründe çalışanların eş-dost, akraba, askerlik, okul arkadaşları vb tarafından hatırlandığı bir yıl oldu.
Otomotivcilerin telefonları, danışmak ya da torpil için arayan yakınları yüzünden susmadı. Hatta yıllar önce otomotivden ayrılıp bir başka sektörde çalışmaya başlayan arkadaşlarından bile medet umanlar olduğu basına yansıdı.
Türkiye otomotiv pazarında talep hız kesmiyor. Pazarda hazirandan itibaren başlayan temmuz ve ağustosta artarak devam eden canlılık, her koşula rağmen sürüyor. Son olarak eylülde rekor kıran tarihi satışın ardından ekimde de pazarın 80-90 bin adetlerde gerçekleşmesi bekleniyor. Yapılan tahminler doğru çıkarsa pazar, 2019’un aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 60-80 büyüyecek. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre Türkiye otomotiv pazarı Ekim 2019’da 49 bin 75, 2018’de 21 bin 571 adet oldu. Son beş yıl içinde en yüksek satış ise 91 bin 752 adetle 2017 Ekim’inde gerçekleşti.
Mart-nisan aylarında pandemi nedeniyle fabrikalarda üretimin durması araç tedariki sorununu büyüttü. Normalleşmeyle birlikte fabrikalarda üretim iki aylık bir sürenin ardından yeniden başladı. Ancak bu da çare olmadı. Çünkü fabrikalar alınan pandemi önlemleri nedeniyle tam kapasite çalışamıyor. Siparişleri yetiştirmekte zorlanıyorlar. Stok sorunu sadece Türkiye’de üretim yapan markalarda değil, ithallerde de yaşanıyor.
Ancak uzmanlar, düşük faizli kredi adı altında aşırı borçlanmanın adeta patlama noktasına gelmiş bir balon olduğu ve yaşanacak olası bir krizde özellikle galeriler tarafından stoklanan araçların büyük değer kaybıyla elde kalacağı yönünde uyarıyor.
