Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın da olduğu Güney Avrupa Ülkeleri Birliği Forumu’na üye ülkelerin devlet başkanlarıyla Korsika Adası’nda bugün bir araya geldi.
Toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Macron, Avrupa’nın Türkiye konusunda “birleşmiş ve daha açık” bir tutum içinde olması gerektiğini ifade etti. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin doğal gaz arama faaliyetleri nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasında artan gerilime işaret eden Macron, “Tansiyonun yükselmesinden kaçınmak istiyoruz” dedi. Macron, toplantıda Yunanistan ile dayanışma mesajı vermek istediklerini de sözlerine ekledi.
Türkiye’nin Akdeniz bölgesinde artık bir müttefik olmadığı görüşünü dile getiren Macron, “Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkenin egemenliğine saygı ve uluslararası hukuka uyulması bizim için kırmızı çizgilerdir” şeklinde konuştu.
“Açık ve sert” olmalıyız
Macron, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Libya ve Doğu Akdeniz’deki “kabul edilemez davranışları” karşısında Avrupalıların “daha açık ve sert” olması gerektiğinin de altını çizdi.
Korsika adasında Macron’un evsahipliğinde yapılacak zirveye Türkiye ile gerilim yaşayan AB üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yanı sıra İtalya, İspanya, Portekiz ve Malta’nın liderleri katılacak.
Macron, zirve öncesinde Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis ile ikili bir görüşme gerçekleştirecek.
Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerini kendi deniz yetki alanları içinde yürütüldüğünü savunarak, bu faaliyetlerin yasa dışı olduğunu iddia ediyor.
Bu iddiaları reddeden Türkiye ise doğal gaz arama faaliyetlerinin yürütüldüğü alanın kendi kıta sahanlığı dahilinde olduğunu belirtiyor. Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilimde açıkça Atina’ya destek veren Fransa, Doğu Akdeniz’deki askeri varlığını da artırdı, ayrıca Atina ile Paris arasında askeri işbirliğinin de artırıldığı belirtiliyor. Yunan medyasına yansıyan haberlerde, Atina’nın Paris’ten 18 Rafale savaş uçağı ile fırkateynler almak istediği öne sürülmüş, ancak haberler resmi kaynaklar tarafından teyit edilmemişti.
Zirvede, Yunanistan’ın Midilli adasındaki Moria sığınmacı kampında çıkan yangının ardından, bu kampta kalan 12 bin 600 civarındaki göçmenin durumunun da ele alınması bekleniyor.
Doğu Akdeniz’de Libya’ya giden Türk kargo gemisini aramak isteyen Fransız fırkateynin Türk savaş gemilerinin engeline takılması olayını hatırlatan Macron, Türkiye’nin bölgedeki davranışlarının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Macron ayrıca, kamuya yaptığı açıklamaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yüz yüze görüşmelerinde söylediğini belirterek Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye karşı açık olması gerektiğini dile getirdi.
Macron sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye, Yunanistan’ın meşru haklarını görmezden gelerek Libya hükümetiyle de kabul edilemez bir anlaşma imzaladı. Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki faaliyetleri de kabul edilemez. Aynı zamanda büyük bir devlete yakışmayacak provokasyonlar söz konusu. Türk halkı büyük bir halk. Ancak biz Avrupalılar artık Erdoğan hükümetine karşı daha açık olmalıyız.”
“Aylardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’deki yayılmacı politikaları nedeniyle, Yunanistan’ın ön saflarda olduğu bir bölgede gerilim çok yükseldi. Fransa, baskı altındaki bölgelerde askeri güçlerini konuşlandırarak Atina’nın en güçlü Avrupalı destekçilerinden biri oldu.”
Öğleden sonra Emmanuel Macron, AB ülkelerinin gayri resmi bir forumu olan Med7’nin yedinci zirvesinde İtalya, İspanya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs liderleri ile bir araya gelecek.
Macron Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bu zirvenin amacının bölgede, çatışma ve sefalet ortamının olmadığı, aksine kültürlerin ve bilimin dolaşımını sağlayan bir alan kurmak olduğunu ifade etmişti.
Türk Dışişlerinden yanıt gecikmedi
Dışişleri Bakanlığı, ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun kabul edilemez davranışlarına karşı Avrupa’nın kararlı olması gerektiğini’ söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a tepki gösterdi.
Avrupa Birliği’ne ‘Türkiye’ye karşı birleşik ve net bir sese ihtiyacımız var’ diye seslenen Macron’un, Avrupa’nın ve AB’nin çıkarlarını riske attığı belirtilen Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yine eski sömürgeci refleksleriyle kibirli, üst perdeden ders vermeye çalışan bir açıklama yapmıştır. Aslında Macron’un açıklamaları kendi acziyetinin ve içinde bulunduğu çaresizliğin dışa vurumudur. Zira tüm dünyada serbestçe at koşturdukları günler geride kalmıştır. Dış politikadaki tüm sinsi planlarını suya düşürdüğümüz, kirli oyunlarını bozduğumuz Macron iç açısıyla her gün fütursuzca Türkiye’ye ve Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmaktadır.
‘Macron’un içine düştüğü aciz durumu Fransız halkının takdirine bırakıyoruz’
Sayın Cumhurbaşkanımız Avrupa’da en yüksek oy oranıyla seçilen liderlerdendir. Sayın Cumhurbaşkanımız gücünü her zaman Türk halkından almıştır. Türk halkı ve Hükümeti, bu tür hezeyanlar karşısında hep tek yürek olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Akdeniz’de veya başka bir coğrafyada herhangi bir ülkenin deniz yetki alanını belirlemek Macron’un haddine değildir. Fransa, tektaraflı ve kışkırtıcı adımlar atan ve AB’yi kendi dar bakışlı çıkarları uğruna rehin alan Yunanistan ve GKRY’nin körü körüne avukatlığını yapacağına, uzlaşmadan ve diyalogdan yana tavır koymalıdır. Bu, Avrupalılığımız ve NATO Müttefikliğimizin de bir gereğidir.
Fransa Cumhurbaşkanı, ferdi ve milliyetçi mevcut tutumuyla gerginliği teşvik etmekte ve Avrupa’nın ve AB’nin büyük çıkarlarını da riske atmaktadır.
Doğu Akdeniz’e sınırı bile olmayan ve bölgede hala sömürgecilik anlayışıyla hareket eden Fransa’nın, Türkiye’nin bölgedeki ortaklığını, samimiyetini, işbirliğini ve insani ve girişimci dış politikasını eleştirmesi tam bir tutarsızlıktır. Halk nezdindeki desteği sürekli azalan Macron’un içine düştüğü aciz durumu Fransız halkının takdirine bırakıyoruz.”
